adım adım yaklaştım
ve kaçtım sonra yaşamın katı duvarından.
yıkılmayacağını yıkılamayacağını anladım,
ezbere okunan şarkıların insafsız dizelerini.
ne umut karışabilirdi yüreğine ne de istediğim iki damla gözyaşı...
ellerine bütün gökyüzünü verebilmiştim.
Terkedilmişliğin var içimde,
hem de binbir kere....
ki bu terkedilmişlik uzak düşürmüştü
senin sandığın(!) bütün mavilikleri! ! !
yine günlerden bir gün,
bölünüyordum milyonlarca kez,
nerden başlamalı nasıl anlatmalı seni....
nasıl anlatmalı,
kestane karası gözlerinle odaya ilk girişimde bana merhabe deyişini.
o an kazındı beynime çocuk tebessümün.
hiç birşey söylemeden ve hiç acaba bile demeden,
serüvenim başladı seninle.
İki çocuk bugün
yorgun düştü sularda
ve
kalbi ağırdı annelerinin
yine aynı toprakta(!) ..
gelme! ..
güz vaktidir şimdi şehrimde
kirletilmiş bir resimdir suretin bende..
gelme! ..
yanıktır sokaklarım
penceresizdir evleri
neyi kabullenmek istemez insan
ya da neye inat yeniden atmak ister kendini denizlere
kim bulsun ister karaya vuran gövdesini
belkide suda bir balık bile olabilmiştir çoktan
işte bu yüzden kabul etmek istemez insan bazen bedenini
sanki herşeyi yaşamaya engelmiş gibi çünkü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!