Ayaklarımın acısıyla yürüdüm,
olmaya çalışmamı söyledikleri
insanı düşündüm.
Mutlu bir insan olacak mı o?
Yorgun olduğu eldeki gerçek.
Canlılığın,aslında yaşamadığımı
Yollar örtülü.
Boğazlar kapalı,
motorlar susmuş.
Dünya hep böyle var olmuş gibi
şaşıran yok.
Bu ıssızlıkla yaşamışlar,
Gülümsemek yüzünün doğal parçasıymış sanki,
Bugüne değin sakladığın.
Kıskanılmayacak gibi değil.
Böylesi saf mutluluk hali.
Görüntüsü hafızamda duruyor.
Ki bir çok şey unuttu bu bütün.
Vapur takıntılı Martılar,
dostlarım,
gidiyorlar Karaköy'e.
Sokaklar, binalar kapkara...
Yüreğimin karası gibi karası.
Gerektiğinde,
Gitmeyen,
saçma oklar saplanıyor kafama.
Ağrılarımın kişiliği var sanki.
Bireysellik çabaları...
İlkbahardayız.
Uçma zamanında.
Tuhaf sözcük,
hiç anlamlı değil,
inandırıcı hiç değil.
Kendime inanıyorsam eğer,
ona inanmamam doğal.
Kendimi bilmekle
İçime döndüm,
büzüştüm gene.
Yapabileceğim
birşey yok.
Esnemeyi
beklemek dışında.
Uçurtma kuyruğuna çemkiren bir çocuk.
Gövde sözünü dinledi çocuğun,geldi.
Kuyruk rüzgar'la birlik olmuş,
savrulup durmakta.
Hizaya girecek gibi değil.
Doğa ve hayat ne kadar da tezat.
Nesneler yok.
Ağır çekim gidip geliyorum.
Zihnimde gökyüzü parçaları,
sesler var.
Bu dinginlikte boğulurum.
Yağmur yağar sallanırken,
Bozulan şekiller değişmediği için,acı çekme zamanı.
Geriye alamadığımız herşey daha mı güzel?
Ama öyle gelmiyor.
Değişen şeklimi geri getiremiyor,
daha da silikleşiyorum.
Günler gene aynı geçmeye yoğunlaşmış.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!