gece on iki sıfır beşte kordon boyunda
elimde kırık bir ayna,bozuk bir saat...
iskelede ayyaş balıkçılar sızıyor
heyhat! bir şiddet bir gürültü kopuyor
kıyı o vakit ki inim inim inliyor
gemiler mi batıyor gemiler mi...
921 vakti,
yer gök sis duman
insanlar mazlum,
mazlumlar insan...
ve esaret dizboyudur
destanlar yas tüter kara kara
seni daha iyi tanıdım zaman
aynalardan uzak yalan olur
saklanmak mümkün değil esaretinden
ve o yumuşak ellerinle buluşmak...
bir gün,bir gün geliyorya
sanki dün yaşanmamış derin bir rüya
gözlerimin şavkı gitti efkarla buğulanıp
mahzende kendimi içmişim kadeh kadeh
kül olmuş bir yürek kaldı geriye
önceden aşkla yanan...
suçsuz düşünceler yasaklandı
bir gemi vardı...
hergün
yüreklere demir atardı
sonra
limandan usulca ayrılırdı
ne kaptanı
herşeye susup göz yummak moda oldu
insan insanı çıkarsız tanımaz oldu
yüce değerler bir bir unutulur oldu
bunları savunanlar budala oldu
dünya ve yurt sorunları kimin umrunda
sana bir bana beş diye diye
ömründe karınca incitmemiş dumrul
gün geçmiyormu ki sarılsın silaha
uzanıp mindere gözler gündüzü
parlayan bakışlarda masmavi öfke
yaş akar acıdan sormak gerek
herşey ansızın oldu
hayata o minicik gözleri açmak...
tanışmak ansızın konuşmak...
ayrılık ansızın...
mutluluklar ansızın kederler...
anılar ansızın anımsandı
Heyhat!
İnsanlık gidiyor elden
Erdem,adalet,eşitlik ölüyor birer birer
Uyumayın,uyumayın!
Ayağa kalkın efendiler.
yıldızların düşmesine ramak kaldı
güneş kan kırmızı bulutlar siyaha bürünüyor
yemyeşil bir ay zifiri gökte dağılıyor
yeryüzü haykırıyor isyan edercesine.
alacakaranlık geceler ışıklar açılmaz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!