Su gibi olki Arif olasın.
Her kaba girip aynı kalasın.
Hem yuyup hem yunup gelesin,
Hakikat Kapısından girmek istersen.
Öyle kolay değil dardır bu Kapı,
Duydum ŞÜKRÜ agbim hastanedeymiş.
Merak ettim sordum sebebi neymiş.
Kahvede midesine bir kramp girmiş,
Soluğu hastanede almış Ağbimiz.
Yaş yetmişe dayanmış umrunda değil,
Ben ŞİİRLERİMİ okunsun diye yazıyorum,
Bir okuyuşta anlasın insanlar derdimi.
Derdimin herkesin derdi olduğunu bilsinler,
Hatta dokunsun bazılarına içten içe acımadan.
Ben ŞİİRLERİMİ duyulsun diye yazıyorum,
Yıllar sonra yine İstanbuldayım,
Taksimde kalıyorum bir oteldeyim.
Öyle özlemişimki atmosferini,
İstiklal caddesinde buldum kendimi.
O Eski havası yok istiklalin,
Yine umutsuzum, yine mutsuzum.
Bu gurbetlik bitmek nedir bilmiyor.
Hani geçecekti yıllar çabucak.
Hani dönüyorduk gelecek ocak.
Söyle dostum söyle, halim nolacak?
Olmadım Şucu Bucu,
Satmadım beynimi Hiç kimseye.
Kim doğru yaparsa desteklerim,
Karşısındayım Yanlışın her kimse.
Mutluluk Tiren değilki binesin.
Durak değilki inesin.
Bir bakarsınki uğramış.
Az çekmedi bülbül gülün elinden.
Azmı çekti Aşık gül dikeninden.
Ha gülün kendinden ha dikeninden,
Ne fark eder çektiren aynı değilmi.
Mecnun az çekmedi Leyla elinden.
Bazen rahatlık batar insana,
Sahip olmak ister daha fazlaya.
Komşudaki tavuğu çok görürde,
Şükretmez kümesdeki kazlara.
Doymaz insanoğlu hep fazla ister,
Gel Hans seninle bir anlaşalım.
Kırk yıldır burdayım, sende bilirsin.
Üçüncü nesilim, insaf kardeşim.
Sence ben hala misafirmiyim?
Davul zurna ile karşılamıştın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!