Bu akşam bir şiir kokusu var esen rüzgarda, her nefeste seni sayıklıyor mısralar.
Zifiride gemim fırtınalara mahkum, gözlerim deniz fenerini aramakta çaresiz.
Sende kaldı dümenim, pusulam, rotam belirsiz.
Ve artık çayıma bir şeker de senin için atıyorum
Uyanırken sabaha, kapıyorum gözlerimi
Ve senin için bir kez daha açıyorum
Kahvaltıda bir simit kendime
Bir simit de gidişine şahit güvercinlere ısmarlıyorum
Yüzümünse sağ yanını hiç yıkamıyorum
bir gidiş bıraktın bana
zindanlardan daha karanlık
yıkıldı şehir üstüme
dar sokaklar kaybetti adımlarımı
ve ben son umudumu
yağmurlara terkettim
git desen
ben de gitsem neye yarar
kalbim sende kaldıktan sonra
en uzak kentlere olsa gitmeler
aklım benliğim sende kalır
yokluğumu kim anlar
sen yoktun
resimler seni anlatmaz oldu bana
çerçeveler bitap
duvarlar yıkık
evimin kapısı
gittiğin günden beri hiç kapanmadı
sana da gitmek yakışır
hani hep ciddi adamı oynadın oyunlarda
ve hayat seni hep gülmeyen yüzünle tanıdı
çatardın kaşlarını ve dururdu zaman
yürüdüğünde yaprak kımıldamazdı dallarda
yağmurda hep sellere terk ederdin caddelerini
biz yarım kaldık
ne aşkı tamamlayabildik
ne de birbirimizi
sözcüklerimiz yüklemsiz kaldı
özneleri başkalarına yükledik
mürekkebimiz tükendi ama
düş oldun
gecelerimde düştün rüyalarıma
gamzelerinde yattım
sonu gelmeyen uykularıma
gözlerin
denizlerden kopup gelmiş yakamozlarım
ilk kar düşer
şehir siyaha boyanır
çünkü sen yoksundur
aç kalmıştır kediler
evsizdir sokak çocukları
ilk ayazla ürperir içim
bir büyük boşluk kaplar her yanı
diri bir sessizlik yankısı olur
kerbela sokaklar çöller içinde
gel gör hal-i ızdırabım mahşere kalır
nicesi der geçer dert etme diye
kimisi kapar gözünü yok sayar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!