Aşka aşık bir KADIN var şimdi çok uzaklarımda…
Aşka aşık bir KADINvar şimdi nabzımda…
Aşka aşık bir KADIN var taa en derinimde…
Aşka aşıktı kadin… Aşksız olmaz diyordu, başka bir şey demiyordu… Yüreği öyle kırılgandı ki, dayanamıyordu bu dünyanın adaletsizliğine… O yüzden hiçbir zaman tam olarak iyi hissetmedi kendini… Hep bi şeyler eksikti… Hep idare eden günler izliyordu birbirini… Mutlu olduğu günlerde bile, dünyanın bi köşesindeki mutsuz insanları düşünüp üzülüyor, mutluluğunu onların umutsuzluklarına gömüyordu… Ama umut kıvılcımları saçıyordu sesi… Ne kadar çaresiz olursa olsun, düşüp dizlerini kanatsa da hayatın geçit vermez yolları o her defasında ayağa kalkıp tekrar yola devam edebilecek kadar kocaman bir yüreğe sahipti… Her daim aşk vardı çünkü yüreğinde, her şeye karşı sonu gelmez bir aşktı onu kendisi yapan… Aşka aşıktı kadin… Hüzün mevsimini seviyordu en çok… Hazan mevsimi Aşka Aşık kadin demekti, Aşka Aşık kadin hazan… Yere düşen her yaprağa bir anlam yüklüyordu… Her birine tek tek yitirdiklerini yazıyordu hiç usanmadan… Alıp kitaplarının sayfaları arasında saklıyordu yaprakları, artık bir daha dönmeyecek olan her yitirdiğine inat… Aşka aşıktı kadin…. Ruhundaki çocuğu yitirmemişti henüz.... Çocuk masumiyeti ilk günkü kadar tazeydi benliğinde… Çocuk kalabilmekti belki de onu bu denli farklı kılan… Etrafında büyümek isteyen onca insanın aksine o biliyordu ancak bir çocuk gibi bakarsa görebileceğini her şeyi olduğu gibi… Aşka aşıktı kadin… Her ne kadar sevmediğini söylese de çok seviyordu Hatay'ı… Yüreği daraldıkça denizin kıyısında buluyordu kendini… Hırçın dalgalara dalıyordu ürkek gözleri… Denize anlatıyordu içindeki dehlizleri… Aşka aşıktı kadin… Biliyordu her aşk ayrılıklara gebe… Biliyordu aşk umut etmekti, aşk gelmeyeceğini bile bile beklemekti… Biliyordu, aşk acı çekmekti…
Hep beklemekle mi geçecek ömrüm?
Hep umut etmekle?
Bir gün de sevdiğim kadar sevilmeyecek miyim?
Bir gün hak edenin gönünde bitmeyecek miyim?
Yoruldum diyorum.
Gelme artık üstüme!
Lafta değil özde seveceklere açık yüreğimin kapıları,
Yeter tükendim!
Yeter bittim!
Hangi ağaca dayansam içi boş çıktı!
Bu muydu aşk dediğim!
Önceleri yıkılmazdım böyle kolay!
Ama artık nafile tutunamıyorum hayata.
Her yanım zehirli sarmaşık, zehirlerinden sakındıkça daha çok sarıyorlar etrafımı..
Zehirleniyorum…
Ne yapmalıyım, nerden başlamalıyım bilmiyorum.
Nefessizim artık boğuluyorum…
Her düşüşün bir çıkışı var mıdır?
Düştüğüm kuyudan beni tutup çıkartacak bir el var mıdır?
Bilmiyorum…
Bildiklerime bile yetmiyorum…
Yoruldum..
Ölüyorum…
İçimdeki deli kızı çok özlüyorum…
Anka Kusu 2009
Ben küçük bir çocuğum
Henüz ilk baharımdayım
Fidanım ben insanlık ormanında
Serpilecek, yeşerecek büyüyecektim.
Kırdılar dallarımı
Ben seni; çok çabuk özledim...
Sana ait olan ne varsa dağıttım odamın her bir köşesine.
Seni sen olmaksızın yaşamaya çalışmanın, keyifli bir yanınını bulup çıkaramadım kendime.
Bir de ilk defa bu kadar becereksiz olduğumu farkettim.
Yettiremiyorum anıları an'ıma...
Olmuyor...
Sana çok ihtiyacım olduğu zamanlar oldu.
Ve sen yoktun yanımda.
senin zamanın benden hep daha kıymetliydi.
Bana ayırmadığım o zamanlar var ya;
işte tam da o zamanlarda unuttum seni, içimde eriyip gittin..
öyle ya, yaramı kendim saracaksam sana ne gerek vardi.
Şair dediğin kimsenin Kalbi Okyanus kadar büyük Yanardağ kadar sıcak Kuş tüyü kadar Yumuşak olmalı Şair dediğin kimse Ahde vefayı bilmeli Aşka mezar kazmamalı Eleştiriye kızmamalı Faso fiso yazmamalı Şair dediğin Örnek insan olmalı Kul hakkı yememeli Haram helal bilmeli Şair dediğin Hortumcuyu sevmemeli İnançlıya sövmemeli Bölücüyü övmemeli Şair dediğin Şiirin her türünü Okumalı bilmeli yazmalı Şair dediğin sehvetine yenik dusup sapiklik etmemeli...
Çocuk olmak savaşın ortasında,
Oyun oynamak kör mayınlı tarlalarda
Patlamamış bombaların arasında
Vede havada uçun havan mermilerin hedefi olmak bir dağ başında,
Bir ormanın içinde bir sokağın köşesinde.. Çocuk olmak savaşın ortasında
Nerden kimden ölümün geleceğini bilmemektir
Uğruna çok şeyi göze almıştım her günümü seninle geçirmeye hazırlamıştım kendimi..
Cesaaretimi toplamıştım sana gelecektim kararlıydım,
Seni seviyordum söyleyecektim söylemeliydim evet söylemeliydim..
Çünkü hergün dahada büyüyordun içimde..
Bu sevgiyi bilmeliydin bendeki yerin farklıydı bunu bilmesende büyütüyorum sevgini içimde.
Ben seni seviyordum
Ben Bakmak istiyorum Artik.
Seyretmek; düşünmeden.
Şu geçmişten de çok sıkıldım. Kendiminkinden de başkalarınınkinden de.
Ben unutayım her şeyi olmaz mı öyle? Baştan başlayayım her şeye, tanımaya, sevmeye.
Amalar, keşkeler, çünküler. Tam da istemediğim gibi şu an her şey.
Sevdiğim her şeyi silip atabilme gücümü nerden buldum ben sâhi? Bu kadar mı çok kırılmışım ben meğer? Öyle görünüyor ki kırılmışım, vazgeçmişim. Bir şey için savaşmanın en doğrusu olduğunu savunan bir insan bile vazgeçtiyse mutluluğundan, vardır orda bi’ iş. Çok çok az kişinin anlayacağını bildiğimden kimseye anlatmadığım şeyler vardı. Kendisiyle dertleşmeye alışmış bir adam için çok şey değil bu, ağır bir yük değil. Sadece bir boğaz ağrısı, yutkunduğunda geçmeyen.
Ansızın hayatıma girdiğin o andan öncesi yok.. Daha ne olduğunu anlayamadan birdenbire doldun içime..
Teslimdim artık sana, yüreğimle bedenimle ruhumla teslimdim.
Varlığınla hayatımı değiştirmene seviniyorum; ama, senden öncesini hatırlamayan ben..
Gidersen ne yapacağım?
Ya herşey tıpkı hayatıma girişin gibi yarım kalırsa?
Gidersen ve ben yarım kalırsam herşey yabancı gelecek bana.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!