Dar ve ince bir sokakta sessizce gezinirim,
Karanlığın kuyruğunda kaybolmuş umutlarımla giderim,
Kıytırık loş gölgelerde takatsiz pineklerim,
Yalnızlığımda nice yalnızlıkları gizlerim,
Güneşin kızıl sıcaklığında esen poyrazla kaybolur düşlerim.
Hayallerim,düşlerim,umutlarım vardı,toprağa sığmayan,
Susuz çöllerde açan bir çiçek gibiydim,yaşamaya çalışan,
Kızıllığı can yakan güneşe,bulutlarda bağdaş kurmuştu semadan,
Çatlamış susuz toprağa gömülmeliydim,sarı çiçekler açmadan.
Kaf dağının eteklerine uzandım,düşlerime kurşun sıkılırken,
Akıntılara bırakılan yaprak gibiydim,meçhule giden,
Karanlığın puslu dumanlarında olmayan sabahı oynadım ben,
Rüyaların içinde rüyalara mahkümdüm,ne olduğunu bilmeden.
Yüzleri gece gibi karanlık,bakışları zemherinin soğuk kışıydı,
Dağlardan gürültüyle inen çığ gibiydi, kahkahaları,
Yürekleri taş gibi katı,sesleri ölümün celadıydı,
Güzelliğe,sevgiye inat yükselen korkunç beton duvarlardı.
02.02.1999
Necati ÖztürkKayıt Tarihi : 4.2.2009 21:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Dağlardan gürültüyle inen çığ gibiydi, kahkahaları,
Yürekleri taş gibi katı,sesleri ölümün celadıydı,
Güzelliğe,sevgiye inat yükselen korkunç beton duvarlardı.
Müthiş Bir İlham kaynağından sızan dizeler.
Yürekten Kutlarım Değerli Kardeşim.+ 10 Puan.
Selam vce sevgilerimle
Seyfeddin karahocagil
TÜM YORUMLAR (2)