Tek ikimiz olsak keşke!
Gözlerin her solfeje hakim.
Denizler içimi söndürse keşke!
Sordum bir bilene, dedi kalmadı halim.
Eğer olur da kıyarsam bize,
Tanrı ağlıyor, kimse duymasın!
Yalnızlık taşlarını kitaplarla taşımış,
Diyeti ödeyenin alnı işaretli,
Yalnızlığı da yoktan var etmiş tabi!
Yoku yoktan var edip,
vurulacak yerim kalmadı bu geceler uykusuz
çok yaşandı çok acıttı sorgusuz
yasakladım kendime en sevdiğim hisleri
seni, senden geleni, esirgediğin her şeyi
değildi konu cennet cehennem falan
Özlenen bu kadar ve sevilen
Her geçen dakikada ismine yenilen
Tüm dünya karşısında bir seni isteyen
Bana karşı bu kelam edilir mi
Dilimde tüy bitti yürekte sızı
Ne çıkar yaşamaktan,
En güzel günlerle oyalanmaktan,
Fark ettim de geç oldu,
Rahmetli hislere inceden elveda;
Edebilen etsin, ruhsuzluğa merhaba
Ta ki başka bir gülüşe kanıncaya kadar
Sen bana erkendin, ben sana geç
Bitecek bu ızdırap, sonlanacak er ya da geç
Ya alnına kondurduğum bir veda busesiyle
Ya da içimizdeki çocuğun neşeli sesiyle
Her şeyi gördüm, açık gözümün perdesi
Yazmıyorum artık
Ne sana ne deftere
Söyleyeceğim de bir şey kalmadı hem
Artık ne tadım var ne de çayımda dem
Aylardan birinci günü daha taze yokluğun
Daha taze vazgeçişinin baharından
Bir insan, meleklerden alınmış bir izin gibi,
Aynı olabilir parmak izlerimiz.
Kovdum ellerimden ceset torbalarını.
Dönme geri.
Benliğimin galerisi tanrıların sesine benzemekte,
Kan revan bir gönül, gömün beni!
Öldün diyelim
Arkadaşların bunu duyacak
Üç beş dakikalık donma seansı
Ve devam edecek çorbasını içmeye
Annen perişan baban kilit vurmuş ağzına
Kardeşin girmeni bekliyor kapıdan
Kararır kapkara olur şimdi gümüşlerin
Çocukluğuma dokunduğun ellerini çek
Mutlu süren anlarda hatırda gülüşlerin
Her hikaye gibi bu da en sonunda bitecek
Sen herkese ben bir hiçe aitim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!