Lütfen üzerime düşlerini silkeleme,
Her sabah senin hayal kırıklarını süpürmek zoruda değilim!
Sürekli gitmekten bahsediyordun,
Sanırım birlikte bile değildik.
Çare ' sizim.
Uzayan sakallarım kadar, bakımsız.
Düşlerim derinleştiğinde yanağımdaki "Gamze'ler" göz yaşı dolacak kadar, savunmasız.
Birde senin nefret edişlerin yok mu? , vicdansız..
Ölüm, gözlerine giden taştan bir yol gibi..
Saatlerin tıkırtısı ve akrep-yelkovan ilişkisi meşrulaşırken,
Benim sana olan hasretim tam olarak kılı kırk yarıyordu..
Git ' tin. Yaptığım tüm hataları boğazıma dizdin. Neyi yudumlasam suskunluğunun acısı dökülüyor içime,
Kanıyorum. Bir yandan, Utanıyorum. Sonuna kadar haklı olmandan. Evet, seni anlıyorum,
Yüssüzleşiyorum. Engel olamıyorum cümlelerime. Farkında mısın? Seni özlüyorum..
Güç ' süzüm.
Yaprakları dökülmüş çınar kadar, çıplak.
Kalbim,göz yaşlarımla, ıslak.
Seni görmek, azraille tokalaşmak gibi..
Öyle çok özledim ki ah bilsen,
Bela gibi, musibet gibi bir anda gelsen..
Bundan sonra "kader" değil imanın şartları bir araya gelse,
Sen batısın, ben doğu..
Bir bilinmeyenliğin denkleminde hiç bilinmeyenli düşler kuruyorduk.
Sen ve ben bir oluyor götürüyorduk birbirimizi.
Hiç kalıyordu geriye ve saçma sapan rakamlar.
Sonra sen öznesi yüklemi sıfatı edatı oluyordun cümlelerimin.
Gene bana düşen hiçlik oluyordu.
Seviyordunda üstelik "gizli" özne olmayı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!