Sen şimdi yatağımda masum bir yılan,
Sırtımdan vurmaya hazır ve sessiz,
En suçsuz halinde mamur gözlerin
Birazdan uyandığında ve
Biraz düşündüğünde geceyi
En sert düşüncelerin gözlerine vuracak.
Şu kullandığın kelimeler
Nokta, virgül, parantezle
Kaynaştığında
Okuduklarınla
Hüznümü paylaştıkça
Kalbini duvarlarıma
Duvar...
Hiç bir yere gidememek gibi,
Mıhlanıp kalmak bir şehrin caddelerine.
Uyuduğun odanın soğuk duvarlarına sığınmak
Baktığında görememek gibi.
Hayal meyal hatırlamak insanları, görüntüleri
Seni bir an içimde hissettiğimde rüzgarı beklerim
Sonra çıkagelir rüzgar, çam ağacımızın tanıdık kollarına yaslanırım.
Avuçlarımı toprağa bırakır, gözyaşım toprağımıza akar;
Toprak ben olurum: ben, toprak ve biz...
Seni getirecek her neyse bu can feda değil miydi ona?
Bir gün için beni sevebilme ihtimalin nereden geçer?
İşte ben o yolları bulacağım.
Hadi buldum diyelim…
Üzerinde ister çamur olsun ister dev kayalar…
Yılmayacağım.
Sana ulaşmak için.
Seni düşündükce yaklaşırım
Aklımın sınırına,
Gözümüm yaşına,
Gecenin yarısına,
Yakamozun gölgesine,
Denizin dibine,
Havalar bozuldu iyice
Ateşim var, terli, sıkkın, bitkin,
İlacım var ama içemiyorum,
İçemiyorum o şifalı çorbanı
yoksun..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!