Ben de anlamadım bu caka, bu naz kime
Alıcısı olmadan kendini ağırdan satmak niye?
Bir rüküş dünyanın duvarlara bulaşan boyası
O duvarlarla çevrili hayatı yalanıyla yaşaması.
Uzattığım elime burun kıvıran yalnızlığı,
Masadaki tabağı sıyırmayan açlığı
Aslında ben de şaşırdım bu yürek sensizliğe nasıl dayandı?
Beşiktaş vapurundan indiğimde fark ettim dağınıklığımı,
Yokluğunda hiç kesmemiştim sakallarımı.
Simitçinin bağırışıyla toparlandım
Sana hiç söylememiştim simitçinin karakoldan eski bir arkadaş olduğunu.
Aslında hiç fark etmemiştin arkadaşlarımın çokluğunu...
Havasız kaldığın, boğulacak olduğun tüm o anları yükleniyorum,
Umutsuzluğumu,
Sevgisizliği aramızdaki kalın çizgiye bırakıyorum sevdiğim
Ve ben şimdi her zamankinden de kesin gidiyorum.
Her gün yeni bir dilek tuttum içimden
O tutmayan dilekleri yanıma alıp da gidiyorum.
Belki yazmaktan vazgeçeriz.
Belki önce şiirden,
Hatta okumaktan...
Belki umutlarımızdan vazgeçmişizdir,
Israrlarımızda ısrarcı olmamaktan.
Aşktan da vazgeçeriz, ne bileyim?



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!