Varlığa yokluğa düşerse yolun
Uzanır mı harama kısacık kolun
Neredeydin muhterem, nicedir sağın solun
Hani ya tanrılar, hani ya kulun...
Ölmez otu versem atarsın ağza
Hep bana rabbena, nerede rıza
Yolun düşer ise bir de arsıza
Hani ya sanrılar, hani ya dolun...
Giderim giderim çok uzaklara
Düşmeyin ardımdan boş tuzaklara
Dün harabeydi ol Kerem, nicedir Aslı
Hani ya sevdalar, hani ya ölüm...
Baştan sona kadar yalandır cihan
Söylediğim doğru, yazdığım ilan
Sevdiğimsin, baş üstünde istilan
Hani ya dudaklar, hani ya gözler...
Sevmezem vedayı, ayrılık güman
Göz göze gelirse umarsız bir an
Sevgiliye düşer özen ihtimam
Hani ya aynalar, hani ya duvar...
Uzatmak yakışmaz sözü ozana
Tel koparsa kopsun çalsın bağlama
Ne laf anlatırsın cümle âleme
Hani ya çalgılar, hani ya davul...
Mahlasım yok havas ilmi değilim
Nerede kaldı irfan, nerede bilim
Han hamam bilmezem, çıplak bedenim
Hani ya soylular, hani ya avam...
Sahipsiz mısralar kızıla çalsın
İsterim rüyalar güzele doysun
Ne ümit tükensin ne güller solsun
Hani ya ufuklar, hani ya çizgi...
Bülent Öntaş, 29.06.2025, İstanbul
Dîdâr: Görüş, görme gücü/Yüz, çehre, suret.
Bülent ÖntaşKayıt Tarihi : 3.8.2025 18:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!