Adın
Kurumuş yaprak gibi
Arar kendini
Bazen aklına gelir uzun en
Nedir?
Kimden gelir serinliği?
Farkında mısın?
Hepimizde bir telaş
Günün saçlarını tarar selinde
Güzde
Ne tarak kalır ne saç
Bekler küskün ikindide
İçimizde bir rüzgâr
Savrulur geçmiş
Anlarsın sonunda
İçinden kopunca bir parça
Karışır toz toza
O senin
Dağınık çarşında
Heybe gözünde
Güler alaca
Ne olduk?
Neydik?
Sorup durur karınca
Elin sıcağında
Üşür durur saçların
Erik ağacını düşlersin
Büyür acın
Ah! Eski günler
Ne kadar söylenip dursa da avlumuz
Koynunu bölüşürdü gülüşümüz
Ve düşerdi çocuk yüzümüz
Değişmiyor kader
Yine gürültüsünde koca su
Yine mevsiminde yağmur dolu
Yine yangın yeri bu işin sonu
Ne kadar kalsa sesim sende
Ne kadar sarsa sıcaklığım
Bir gün bitecek o gün bende
Kuruyacak yaprak dibinde
Hepimizde kalacak bir dün
Ne çiçek kokusu
Ne kuş sesi
Bitecek bir gün
Nedir bu öfke bu kin
Ürkütme kuşları
Sarhoş olma birden
Güneş batmadı daha erken
İşte çoğalıp duruyorsun
Gözlerin gülüşün her yerde
Sana ulaşayım derken
Kaldım ter içinde
Kayıt Tarihi : 27.8.2016 14:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!