Kum taneleri gibi akan zaman müjde verdi;
Yüksek yerden inerek “yaklaştı vakit”
Biraz heyecanlanmış, alnı hep terdi;
Bin dörtyüz senelik, şanlı akit.
Seneler, vakit, vakit sayarak bekledi gününü;
Gayesi doğru zamanda ortaya çıkmak.
Bilindik olması gerekirken sakladı ününü,
Tekerrürün manası, bitince anmak.
Yaklaştı artık! Görünüyor pek yakın;
Soruyorum zaten, Şimdi değilse ne zaman?
Hala anlamayan sarhoşlara bir bakın;
Halbuki çoktan vurulmuş, mührüsüleyman.
Her şey seyrindeyken birden açıldı gözümüz;
Ve tüm şaşasıyla, kalktı perdeyi gayb.
Her vakit pişmanlıkta, kaybolmuş yüzümüz;
Bizim yokluğumuzdan, olan tüm esbab.
Müslümanların unutulmuş ulu sarayı;
Bir rüzgar estirse bize şanlı zamandan.
Ağzı kanla dolu vahşetli bir ayı;
Katillik çalıyor telsiz kemandan!
Bu kalleş ses çok sürmez artık!
Girdiği yerde kulak tırmalıyor.
Ülkeme gizlenmiş olan vahşi yaratık;
Çıkıp, saldırmak için gün gün sayıyor.
Düzen değişsin diye hak gelişsin diye;
Bir nur güneş gibi parlayacak.
Küfür diyecek bende yok kıymeti-harbiye;
İşte o vakit, gücüne güç katlayacak!
Amansızca çığlıklarla dağılacak vahşiler;
Sırtlanların arslandan kaçtıkları gibi.
Yüksek sedayla, dillerde tekbirler;
Alacak yer yüzünü gerçek sahibi.
Umutsuz olma, Ey şanlı ümmet!
Sana ulaşacak sel, her şeyden yakın.
Damla damla yağıyor gökten gelen rahmet;
Şimdiye aldanıpta, üzülme sakın!
(7 Ekim 2024)
Muhammed Sencer ServiKayıt Tarihi : 11.7.2025 16:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!