Hüzün akıtan tabaklarda
Ne tarhananın tadı var ne yoğurdun
Unutmuş hülyalı eller maharetlerini
Kaptırmış güzün sayfalarına ziyafetlerini
Oysa ki
Gülümseyen dudakların değdiği gök dolaşmalıydı kapılarda
Ayak seslerini duyduğu ilk anda
Eller çekiştirirken eteklerini
Kirazlardan damlalar
Elmalardan şekerler kondurulmuş olmalıydı
Bilinmeyen köşelerine
Titremeler heyecan üşümeleri yaratmalıydı
Yok yok üşümemeli yanmalıydı
Sıcak titretmeliydi alabildiğine
Deprem ötesi
Görülen aleni artçılar gibi
Ama
Kırgınlıkları verdikçe değer bilmeyen ellerine
İşte böyle tatlar değişti
İşte böyle özensizleşti sofralar
Artık ne tarhananın tadı var
Ne de yolu bulup gelebiliyor bahar
İhanet kapamış ulaşımı
Etrafa örmüş kafesimsi duvarlarını...
(12 03 2008)
Aslı DemirelKayıt Tarihi : 16.3.2008 03:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!