Taşçılar Şiiri - Hamit Pala

Her akşam, hafta içi altıda
Damlar bizim ocağa taşçılar

Kimi yürür Piknik'ten bu yana
Kimi gelir atlayıp arabasına

'Çok güzel bir orta'dır Saim Beye
'Buzlu ve limonlu kola'dır Cumali'ye
'Sade bir kahve, yanında su! '
Ötmezse arabası oturur elbet Fedai de.

'Tekel İkibin var mı? ' der Talat Bey
Telefondadır her an kulağı,
Bekletmez hiç Hasan Bey.

'Buzlu tek rakı, taze kesilmiş beyaz peynir'siz
Duramaz bizim İsmail Bey.

Gelir elinde parmak 'Budadan' ile
'Buzsuz duble rakı, tuzlu fıstık' Murat Bey.

Çoktandır yok bizim çaycı Bayram Bey!
'Duble rakı, karışık tost'çu Yılmaz Bey.
Tevfik Bey ise 'çay'cıdır Bayram Bey gibi
Ara sıra o da 'karışık'çı.
Bazen gelir geç vakitte Adnan Bey
'Çam fıstığı, duble rakı'cı.

Tut 'soda'cı kaymakamı
Vur papazı bulan Onur Beye...
Yanında bizim 'Kanuni' Mehmet Bey ile
Genel müdür Hasan Bey'dir ortakları.
'Cin tonik'tir 'panço' ile Meşeli'nin istihkakı...

Hep isteyen isteyene;
Soktular iki ayağımı bir papuca...
Bazıları otlakçı bazıları çok tatlı,
Aşındı zaten tümden ayakyolları!

Hep gülerler yenerken
Bazen de şans isterler elimden;
Okunmamışsa çereze
Kurtulamazsın dillerinden.

Ne gelirse akıllarına, öyle:
Durmuş, Kâzım, ABİK!
Bir tutturamazlar Hamit!

Böyle işte bizim bu Taşçılar
Severim, bazen de huysuz olmasalar.

Bezdirir sigara izmaritleri,
Ne zaman biter bilmez kendileri.

Geç olunca dağılırlar teker teker
Bir akşamüstü de böylece geçip gider...

31.08.1993 Çayırova Şişe Cam Fab. Sosyal Tes.