Tanımıyorum...
Kimi sevdiğimi hatırlamıyorum. Nasıl bir kalbe sahipti ? Nasıl bir vicdan taşıyordu yoksa yoksa vicdan yerine hep mi taş taşıyordu? Kocaman bir taş. Nasıl bir hercaiydi ? Nasıl kolay harcadı bu aşkı, sevgimi, beni nasıl bir kalemde harcadı ?
O küçük yetim kızı nasıl incitti ve yüreği sizlamadi ardına bile bakmadan gitti . Hâlâ nasıl gulebiliyor ? Nasıl yiyip içebiliyor ? Nasıl hayatına devam edebiliyor ? Hiç mi kalbi sıkışmıyor göğsü daralmiyor ? Ne bileyim. Nefesi duracak gibi olmuyor. Tek bir yaş bile mi düşmüyor gözünden ? Bu bir insan mi yoksa robot mu taş mi ? Geceleri başını yastığa koyunca duvarlar üzerine cokmuyor mu kâbus gibi ?
Ben ondan dünyalar mi istemiştim? Sadece bir omuz, içi sıcacık bir yuva . Sade bir gelinlik belki...
Ben onun göğsünü yuva sandım . Omzunu liman , güvenli bir sığınak...
Orada ne hayaller kurdum kimbilir....
Gözleri kocaman bir kuyuymuş. Göremedim. O çocuğu çok özledim ama geri gelmeyecek biliyorum ve bende onu sonsuza kadar affetmeyeceğim. Hayatımın kıyısında bile yürüyemez artık. O kumlarda kirli ayak izleri bile kalmasın. O denizi de benim gibi sevemez. Ben ona yüzüksüz bağlandim ben ona koşulsuz inandım . O kadar yüreksiz bir adammış ki ardımdan mağdur hikayeleri anlatirmiş. Bu muydu adamlık ? En yüreksiz adam bile bazen hicap duyar hicran duyar yaptığının arkasından . Sen yetimin umudunu, hayalini söndür, dünyasını başına yık sonra da çek git sonunda mağdurum edebiyatı yap .
ey hayat beni de diğerleri gibi yargıla!
kumsalda kıvranan bir balık kadar
yanlışım sana!
yanıldım, yenildim,al beni
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta