Ah Eleanor
Nasılda can veriyorsun kendine
Şişenin dibinden bakınca
görünüyorsun...
Ayıktım ben, şiişttt!!!
Bir deli düş değil bu
Biliyorum,
Sonu hep yarabere olacak
Kartallar geçerken ufkundan gecenin
Çakallar gelecek yerini alacak
Kayıp bir şehrin
Dar sokaklarına dolan bu neşe
bir umutdu...
-Çalıntı,
Kalplerinden yoksun kalanları ağırlar-
Cümbüş mü bu?
Karanlığın elinde kaybolur gece
Kör odalarda ıssız bir sen kalır
Gitmeler karanlığı derinleştirir
Yüreğine en derin yolculuklar kalır
Hayatı sömürge duygular tüketir
Gül güzeli bağ gazeli
Dağlarımda mı karda kaldın
Açılmadı tomurcuğun
Sevdamdan mı yarım kaldın
Beni değil serap gördün
Gülü taze, bir Nihaldir.
Bağrıma sinmiş binnur ile
Düşmesin bir tel kirpiğinden
Sinem delinir
Yanarım ben eyvah ile
Hazan mevsiminden
Hüzünle geçerken
Bahçenden bir salkım...
Selam ettin bana.
Açılmamış tomurcuk güller gibiydin
Baharın kokusunu sundun bana
Yalnızlık vurduğu vakit yelkovanı,
Duvarları tırmalar gibi
pencere pervazlarında bir yel.
Sokak yanar alev alev
Titrer bütün lambalar,
Tavanda gölgelerin dansı var.
İçimde bir deli oturmuş ağlıyor
En saf çocukluk bu tanıdık belli olan
Oğul zamanlarından
Umut zamanlarından
Gün zamanlarından
Son zamanlarına akıtıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!