tarlalara giderdik, baharla seher vakti
otunu ayıklardık ekinin önceleri
üstümüze sinerdi kişniş kokusu
ellerimizden çıkmaz, acımığın acısı
nohudun tuzu, arpanın tozu.
kosa için çekme, çekme sakızı,
Güneyide çalılar, Kumlukta sütleğenler
Tepeyurtta kangal dikeni,
yol boyunda çalılar, çöğürler
sarı-parlak çiçekli şalbanın tozu
yılan burçağının lacivert izi
boz süpürgenin moru
dağ mürdümeğinin pembe çiçeği
koyu yeşil çayırlarda
portakal rengi “ebemböbbük ”
tarla anlarındaki yeşil otlarda
benekli kırmızı kanatlı
hasanböcük
açılmış ellerde parmaktan parmağa
bir aşağıya, bir yukarıya
'-hasan bööcük,
hasan bööcük, uçta get
anan boban uzaklarda gaçta get
uç ta get
gaç ta get'
o çıkınca en tepe noktaya
uçardı elbet
baka-kalırdık ardı sıra
huni biçiminde oyulmuş toprağı
elerdik ellerimizle
'kader böcüsünü' bulmuşsak
değmeyin keyfimize
DİPNOT:
kosa: tırpan
çöğür: diken, kızılcık ağacı, dikenli çalı
ebemböbbük: aslandişi, karahindiba, çayırlarda baharla birlikte ilk açan çiçektir, çiçeği koparıp sütlü de olsa sapını dudaklarımızın arasına alarak “ebemböbbük” diye tekrarladığımızda sapyarılarak geriye doğru bükülürdü
hasanböcük: uğurböceği
Kayıt Tarihi : 30.10.2007 18:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!