Tanrıya Sığınan Bilge Bir Kaçak: Tolstoy ...

A. Esra Yalazan
198

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Olgunlaşmamış sevginin nedenlerini sorgulamak benliğimizi, zihnimizi, duygu sistemimizi yıpratır. Bu yüzden ne kendimizi ne de ‘onları’ o tehlikeli sorularla baş başa bırakabiliriz. Sevdiklerimizden ya da sever gibi yaptıklarımızdan ihtimamla sakladığımız cevaplar eksik, abartılı hatta çoğu zaman yanlış olsa da kıymetlidir, bize yol boyu eşlik eden ‘büyük boşluğa’ rağmen umut vaat eden bir geleceğin zayıf halkalarına tutunmamıza yardımcı olur. Neden artık onsuz yaşayamayacağımızı ya da onun güçlü sevgisine rağmen boğulup nefes alamadığımızı aynadaki yansımamıza sorduğumuzda karşılaşacağımız muhtemel gerçeklerden fena halde korkuyoruz sanırım. Sevebilme yeteneğinin ve daha ziyade buna bağlı olan sevilme becerisinin herkese bahşedilmediği gerçeğini seziyoruz çünkü. Bütün çocukları için endişelenen adil bir Tanrı varsa eğer, o yeteneği acıtan, hakiki tecrübelerle daha derinden keşfedebileceğini göstermek için bizi yalnız bırakıyor diye düşünüyorum. Böyle tesellilerle avunmak benim gibi bu hususta kendini biraz beceriksiz zanneden çatlak ruhları da besliyordur belki, kim bilir?

Geçenlerde dünyanın yüz yıldır Tolstoy’suz olduğunu hatırlatan yazılara göz atarken, onun yarattığı karakterleri sevme potansiyelinin uzağında duran doğal insanlık hallerini, sevilme becerisinin ürpertici sihrini de bu sorular vesileyle hatırladım. Hayat hikâyesini farklı yazarlardan tekrar okuyunca keskin özelliklerinin yanı sıra çelişkilerle beslenen büyük bir yazarın neden çok sevildiğini ve her daim ‘zamansız yazarlar’ listesinin en tepesine yerleştirdiklerini de daha iyi kavradım. Ona yakıştırılan en güçlü sıfatları sıralamaya başladığınızda nefesiniz kesiliyor. Bilge, kaçık, gerçekçi, melankolik, inançlı, günahkâr, yapay Hıristiyan, ahlakçı, despot, umutsuz, hayalperest, dünyevi, tanrısal, enerjik, münzevi, karamsar, neşeli, mizah duygusundan yoksun, kederli, ihtiraslı, kalabalıklara mesafeli, samimi, kibirli, yabani, sabırlı, vahşi, mahzun... Yazar olmaya lüzum yok, herkes değişen duygu ve davranışlarıyla varlığının kaotik yapısından beslenir ama çok az yazar özünden damıtabildiklerini hiç bozmadan, insan olmanın değerini yücelterek, onun gibi olduğu haliyle yazıya aktarabilir.



Onun tanrısal ışığı...

Tamamını Oku
  • Kamelya Demir
    Kamelya Demir 11.08.2025 - 23:49

    Bir yazarı sevmenin nedenlerini sorgulamak ve sıralamak da tıpkı o insanı neden sevdiğimizi düşünmek kadar yorucu bir süreç. Elbette daha somut ve edebî ölçüleri var ama ben onu da vazgeçemediğim diğer ‘sevgili yazarlarım’ gibi bütün zaaflarıyla kabullenmek ve sevmekten yanayım.

    Anna Karaninayı kutsayanlara inat Kont Vronskiye şapka çıkarır cümleler olsa da nasıl güzel bir anlatımdır böyle

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta