Tamara Şiiri - Ünal Çağabey

Ünal Çağabey
298

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Tamara

Başım ağrıyor uzak diyarların çölünde
Sevdiğimi unuttum ben van gölünde
Kokusu içime siniyor o hoş toprağın
Belki de bu kokudur Tamara'nın
Göğe bakıp diyorum: bu güzel kız nerde
Belki şuan karşımda belki de bilmediğim bir yerde
Sonra doğruluyorum göz atıp gitmek için
Bir bakıyorum içime sinmiş içi
Basıyorum toprağa yürüyorum çok kaba
Karşıma çıkan keşiş, meğer oymuş baba
Ey keşiş oğlu keşiş ben seni arıyorum
Kızına sevdalandım ne olur ver yalvarıyorum
Keşiş yok yok dedi,git sen bu İl'den
Vermem sana kızımı ölsende bu dertten
Akşam olunca çıkar kayalığa Tamara
Gözyaşları yansıyor ay'a ve yıldızlara
Şıvan kalk gidelim biz sevdanın yoluna
Ucunda olan ölüm gelir bizle kolkola
Gece yarısında atladık biz van gölüne
Fırtına koptu birden bize diyordu gitme
Kayalığa çıkan keşişten başkası değilmiş
Bağlamış,bırakmamış Tamara'da gelmemiş
Dört bir yana koşmuş durmamış keşiş
Şıvan sağa sola yüzmekten meğer ölüme gitmiş
Şıvan durduğu zaman zamanda durdu bir an
Su yükseldiği zaman şıvan'da kayboldu o an
Bunu öğrendiği zaman Tamara
Bir feryat kopardı göğe ve yıldızlara
Tamara hiç durmadı kayalıktan atladı
Şıvan'ın arkasından ölüme kulaç attı
Arkasından geçti binyıl,durmadan geçti
Sevdiğine kavuşmak için kıyameti bekledi
Gel ne olursun kıyamet, bitsin bu hasretlik
Tamara kavuşsun Şıvan'a olsunlarda cennetlik.

Ünal Çağabey
Kayıt Tarihi : 22.7.2006 17:01:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ünal Çağabey