O masmavi körfezin 
Dinlenen sularında 
Dalgacıklar oynardı
Kumsal kıyılarında
Allarla yeşillere 
Bürünmüş gelirlerdi
Yelken açmış pupadan 
Söz dinlemez poyraza.
Çam burnu dedikleri
Şu incecik sahilin 
Yürürken gıcırdayan
Eski iskelesine 
Nice yıllar yanaştı
Odun için takalar 
Bazen de kambur hamal 
Sırtında beyaz  çuval
Un taşıdı onlara
En mutlu yıllar dedi 
Allı yeşili taka
Zeytin yağı taşırdım
Severek unkapana
Arada bir olurdu
Küfe küfe zeytinler
Hem hep  iricesinden 
Hemi de dirisinden
Yeterki karşısınnda
Dursun du o fabrika 
Uzunca bacasından 
Dumanları savrula. 
Küçükkuyu mu neydi
Yeşil beldenin adı
Sayılırdı kıyıda 
Çakılının taşları
Yorgun sandal sormuştu 
Lodos mu bu gün hava
Küreklerim ağrıdı
Sanki düştüm zindana 
Delirirdi o deniz
Köpükler saça saça 
Açar koca ağzını 
Benzerdi canavara
Al yeşilli takacık 
Titrerdi o günlerde
Koşarak sığınırdı
Hacının mengeneye
Neden izin vermiyor 
Rüzgar amcalar bana 
Su taşısam onlara 
Dolmaz mı damacana
Şöyle bir açılarak
Gördüm mü Midilliyi 
Geçerim Müsellimi
Koparsa da ipimi
Sağ selamım dedeye 
Hem de Babakaleye
Sol selamım almaz mı 
Molva adlı sergerde
Artık ben Hürüm Baba
Hamur koyma fincana
Yap be  okkalısından 
Ismarla tatlı cana
Elbet bir gün olurda
Viran kuzinesinde
Taze fasulye pişer
Geniş tenceresinde
Doğrarken domatesi
Kıvırcık saçlı çırak
Bana bak Avni abi
Zeytinyağlı olacak
Alışıktı takacık 
o mis gibi kokuya
Taşımıştı yıllarca 
Ruhunda duya duya 
Resimlerde kalmıştı 
Geçmiş gitmişti artık
Yaşanmazdı ne yazık
 O güzel tatlı rüya.
Kayıt Tarihi : 23.9.2013 22:21:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Edremit körfezi eski, yüksek tuğla bacalı yağhaneler, iskeleler, zeytinyağı, sabun, zeytin taşıyan ahşap takaların olduğu nostaljik günler
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!