İnanç ver bize, sana inandık diyelim
Sabır ver, acılara katlandık diyelim
Sonunda bize öyle bir mutluluk ver ki,
Mutluluktan bıktık ve usandık diyelim.
-Bu benim gücenmişliğim-
Dağ başlarında çakallar ulur aya karşı
Tüm sevgiler - sevinçler paylaşılmış
Cümle insanlarda mutlu davete hazırlık
Benimse düşen bir yıldızın ardından, gözlerim,
Sonra kalkıp duvarın en beyaz ortasına iki satır «seni seviyorum»
Şimdi sen çoktanberi uzakta bir Sevim’sin
Aklım bir yerlerde gene - kınalı kandiline yandığım -
Sensizliğin en senli yerine iki satır ağlamak geçiyor içimden
Kalkıp duvarın en beyaz ortasına iki satır «seni seviyorum»
Kız senin insafının hiç ölçüsü yok mu?
Sakınarak fırlattığın o bakış bize çok mu?
Sen, ey! Bademlik’deki Tatar güzeli kız
Senin kaşların yay da kirpiklerin ok mu?
- 46 yaşında ölen Sevgili Eniştem H. Ertan Severcan’ın aziz ruhuna. -
Takdir-i ilâhinin hazin bir misali ol,
Cennette hurileri güldürüp teselli ol,
İlâhi adalette, hak arama gününde;
Genç yaşta ölenlerin, huzurda vekili ol.
Güzelliğin ziyneyi, kötünün tıyneti ne?
İyinin okşayışı, zalimin şiddeti ne?
Çözmek için bu sırrı bir ömür yetmez Tanrım
Var olmanın hikmeti, yokluğun zulmeti ne?
- Dostum Udî Ahmet Fersal’ın aziz ruhuna. -
Doğdun, yaşamayı bir büyük nimet bildin
Sevdin, gönül denilen cennetlere girdin
Hoş bir sedaymış baki kalan boş kubbede
Ud’unla boş kubbeye hoş sedalar verdin.
- Yeğenim EFE SEVERCAN’a -
Telâşeli gibisin biraz, neş’elisin hem,
Hem korkuyor gibisin, biraz endişeli hem,
Ey sünnetçi güzel kes, küçülmesin büyüsün,
İyi günlerde, güle güle kullansın Efe’m.
Vay anasını!
Harcadığımız gençlikmiş adım başına
Eskiden geçerken
Beni böyle düşündürmezdi bu mezarlık
Göğün mavisine,
Yaprağın yeşiline, artık,
Sevgili işvesinde sözü öp, sohbeti öp
Dudağından heceyi, gözlerden cilveyi öp
Şakrak kahkahalaryn döküldüğü pınardan
Sunulan o buseyi, yanaktan Gamze’yi öp.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!