Gölgeliklerin renkli çiçekleri
Anavatanından uzak
İnce uzun üzüm salkımı gibi
Sarar sarmalar şuursuz.
Tipsiz bir duvara yaslayıp sırtını
Toprağın asitiyle mavi
Bir çok şey hakkında konuşabilirim oysa ki
Balıklardan bahsedebilirim mesela Yıldızlardan
Ve aslan ağzında ki bir ceylandan.
İçimde ki her şey konuşurken
Yalnız sana susuyorum..
Balık kadar yalnız
Akut oluşmuş olsada
Allah yokluğunu göstermesin dediğim kuzum için
Yakut olan parmağıma teneke yüzük geçiririm
Kronikleşene kadar bağımız
Tıkanana kadar damarlarımız
Hep birbirimizin içine akalım
Poyraz sancılı olur
Sert vurur,zeytin düşürür
Kuş uçmadan önce düşünür
Havanın konuştuğundan anlamam
İçinden içli içli dışarı bakarım
Baktıkça içim üşür
Çekirdeği aşk membranı özlem
Dudaklarının tuzudur damarlarıma biriken
Ki en beterojen plaktır
Beni aşk’a sürükleyen
Ve plaktan kopan her parçam
Sevgiye dair bir öngörüdür
Sade
Sütten rengini
Buluttan tenini al
Kokunu topraktan
İlahi sevgiyi ruhuna çal
Kirlilikten uzak
Savaşma seviş seslerinin kulakları tırmaladığı zamanlar ki
Ben seninle ne savaşabiliyorum
Ne de adı zevk olan dumanı üfleye biliyorum
Her yeri buram buram sevda kokan
Çarşaf üstü gecelerde..
Kapıp tankı tüfeği kapışalım mı benim yatakta
Bir tebessümünün hayali
Binlerce çizik attırır duvara
Beklenir her sınırda
Binlerce gün
Ve sabrın tarifi değişir
Beklenildikçe..
Dinle istinye
Bir cumartesi gecesi seni körfezim sandım
Güzel kokuna kandım sanma sakın
Sadece nefesim sezene yakın
Yolunu yordamını bilmeyen
Sahilinde ege türküsü söyleyen
Düşman susayıncaya kadardır suyun uykusu
Savaşmak için suyu uyandırmalımı
Ya da yeter mi yar göğsünün ıslak kuytusu
Bir yudum su için savaştığında
Harp altında mataran kuruduğunda
Susuzluğunu unutturur mu sevda duygusu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!