Geceden süzülür yüzün gündüze yol açar
Bakışlarından doğar güneş, çehren parıldar
Bir damladır Okyanus senin dudağında
Sesin ılık ılık duyulur kuşların lafzında
Ah,bir tınıda ben olsaydım O dudaklarda
Sığıyorken gözlerime, gözlerinin okyanusu 
İçime damlıyorken yağmur damlaları
Ve bulutlar söylüyorken seni bana
vardı böyle bir kavram hayatımda
Islık çalarak geçtiğim kaldırım,
kurda kuşa ısmarladığım gülücüklerim
Ben hasretinden  kızgın çöllerde avare
Güneş tepemde artık yol yok o yare
Kızgın kumlarda izini sürdüm
Ben vahalarda  ne cellatlar gördüm
Şimdi bu baş yollarında avare
Düştüm ardın sıra ölüm ölüm ne çare
Yazmaya korktuğum mektuplar oldu 
Bitirmeye korktuğum şiirler
Uzuvların harflerden oluşuyor gibi
Kelimeler seni yaşatıyor
Ve her cümle seni anımsatıyor gibi
Seni yaşadım bir beyaz kağıdın damarlarında
Var mı bu cihanda insan gibi bir mahluk
Her an yağar gökten sevgi rahmet rahmet
Bir an olsun tutmaz elinde, hisleri savruk
Doymak bilmeyen bedende, yaşayan ceset
Bir ağlamak tutar bulutları sağanak sağanak
Dünya uyku sersemliği, na baki 
Aşka uyuyana kevser sun sâki
Bir hayale daldık zahmeti alâ
Yok bize ebed yalnız hüvelbaki
Fikre düşmezse ikrar nefes günâh
Bilhassa; aşk 
Uzuvları yok
Çehresi yok
Bedenim ile ruhum arasında kurulu bir köprü,
bir ucundan diğer ucuna koşup durduğum.
Bilhassa; aşk
Kusurlu bir güzelliğin karşısında,
kusursuz bir sevgiyim.
Kalabalığın ortasındaki yanlızlık,
gürültülerin içindeki sessizliğim.
Çalınmayı bekleyen bir kapı zili,
kefenim, acılara son veren.
Bu şiire adınla başlıyorum 
Hazır sen uğramışken içimdeki sevdaya
Ve ben yâd etmişken yaralarımı
Söndürmüşken yıldızımı
Dalmışken karanlığın acımasızlığına
Bu şiire adınla başlıyorum
İçimde dalgalanıyorsun 
Uzuvlarım titriyor hissediyorum geçişini
Bedenim mıhlanmış ,ruhum sürükleniyor seninle
Ne gezersin bilmediğin bu bedende
Ne ararsın azgın denizimde
Buralar sana göre değil



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!