Melek miyim, cadı mıyım,
Bana nasıl davransan, O’yum.
İçimi görmek ister misin,
Beğenecek misin huyumu?
Bana biraz daha yaklaşırsan
Billur bir köşk kurdum...
Her taşında umut,
Her duvarında sevda.
Renkli düşlerimle süsledim,
Anlarımız saklı her odada.
Gözlerin baldan rengi çaldı.
Bakışların bal damlası gibi
Tatlı tatlı içime akıyor,
Günlerime mutluluğun nakşı işleniyor.
Bakışların, bir parça güneşten,
Bazıları paslı çiviyle
Kazırlar yüreğini senin,
Ne bir iz bırakmaktan çekinirler,
Ne de yanmasından canının.
Hayatından geçerken sadece
Herkese selam,
Adı Kadın olan,
Kime bahar en çok yakışır,
Kimin mantığı ve davranışı
Anlaşılmaz bir giz gibi kalır.
Önemi yok, nerede yaşıyorsun,
Etrafın kalabalık olabilir, biliyorsun,
Ama ruhuna dokunan yoksa eğer,
Yalnızlık büyüyor ve sessiz bir keder.
Her gün arılar gibi geçer insanlar,
Dokuz hayat olan bir kediyim.
Ölü sanılan, tekrar bu dünyaya gelirim.
Parçalanan hayallerden vazgeçmeden
Küllerden yeniden doğmayı bilirim.
Ne kadar kaybolsam da bilirim yolumu,
Usta ellerindeki kemanın sesi,
Dört teliyle oluşturur ahengi,
Her tonda çalar tüm akortları,
Göklere taşır güzel bir melodi.
Usta ellerinde keman ağlar,
Yaşıyoruz sanki paralel evrenlerde,
Çok yakın bir yerde, ama yine de ayrı.
Aynı rüzgar değiyor yüzümüze,
Ayaklarımızın altında sokaklar da aynı.
Belki süzülen gölgemiz caddede kesişir,
Sanki seninle farklıyız biz —
Başka yurdumuz, ana diller, dinimiz,
Büyük da fark olan yaşımız,
Ama birbirimize çok benzeriz biz.
Biraz yaramazız, biraz şımarığız,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!