Yağmur yağmıyordu artık
Sıcaklık almış yürümüştü evrende
Mısırlar yavaş yavaş soluyordu
Çiçek açan dallar sessiz sessiz
Rabbine yalvarıyorlardı
>
Bu sesler artık her şeyde
Busesler bütün canlıda
Nefesinin son anına dek
Alabildiğine gür
Sadece bir dilsizler kalmıştı
Sesi çıkmayan
Onlarda ağız şekilleriyle
Bir şeyler gösteriyorlardı
Anlaşılar onlarda biliyordu
Ahırdan çıkan hayvanlar
Yolda gördükleri kirli sulara
Adeta koşuyorlardı
Ve o suyu bir çırpıda içiyor
doymuyor
Tekrar
> diye inliyorlardı
Serçeler, bülbüller, kumrular
Vel hasıl bütün kuşlar
Eskisi gibi ötmüyor
Saksıların gülü canım çiçekler
O kanayan renkleriyle açmıyorlardı
Mısır tarlasından gelen
O güzelim sesler
Şimdi fısıltı halinde cansız
Sanki matem marşı gibi
Hazin tempoyla söyleniyor
Otların arasında baş uzatan
Yılan, kurbağa ve elöpenler
> diye bağırıyorlardı
Yuvadaki kara tavuk yavruları
Annelerinin getireceği
Bir yudum suyu bekliyorlardı
Fakat anada su bulmak için çırpınıyordu
Lakin boşunaydı bu çırpınış
Kimi susuzluktan yarı baygın
Kimi ise hayatta
Yarı baygın halde
Elveda diyeceği anda
> diye inliyordu
O gün iki genç başbaşa
Kırda bayırda dolaşmışlar
Aşağı su içmeye geliyorlardı
Pınara gelince birde ne görsünler
Su denen zerre kalmamış
Yusuf Sönmezler 1969 İzmit Büyükderbent
Kayıt Tarihi : 30.1.2009 20:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Gegeniyleokudum
Akıcı, etkin, sıcak...
Tebrikler...
Tam Puan + Ant.
Selam ve sevgilerimle...
Nafi Çelik
TÜM YORUMLAR (5)