**Susma Anadolum...! (M)

'Madımak katliamı Osmanlıdan beri varolagelen Sunnilerin Alevi kitle kırımını, onları asimile etme veya yok etme anlayışının bir devamıdır' Bir yönüyle buna evet demek olasıdır. Yalnız olayın öbür boyutunu gözden kaçırmamak kaydıyla.

Şeriatçı islamın dışında kalan öbür boyut nedir. Kısaca hatırlamakta fayda var ve olayın anlaşılması açısından yararlı ve objektif olur.

Olayın öbür boyutu milliyetçi faşizim ve seyirci kalan kemalizm boyutudur. Hatırlayın Aziz nesin hemen hemen her konuşmasında sosyalist olduğunu vurgular ve kemalizme faşist bozkurtlara karşı olduğunu dile getirirdi. Aynı şekilde Hasret gültekin’de kendisine sorulduğunda Dersimli Koçgiri aşiretinden olduğunu üzerine basa basa vurgulardı.

Şimdi sormak lazım. Dersim katliamı islamcıların mı kemalizmin mi eseriydi.

Sivasta yaşanan katliamda Aziz nesinin telefonla İnönü yü araması ve buna karşılık İnönü’ nün sesiz kalması bence şeriatçı ideolaojiyi çağrıştırmıyor.

Yani kısaca söylemek istediğim bu katliamda şeriatçı yobazların olduğu kadar kemalistlerin ve faşist bozkurtların da rolü büyüktür.

Küçük yaştan başlayarak imam hatiplerde çocukların beynine adeta kazınan kuranın ayetlerine bakın:

'Nerede bulursanız, öldürün, yakalayın, hapsedin, her gözetleme yerinde yakalamak için bekleyin. Eğer tevbe ederler, namaz kılarlar ve zekât verirlerse serbest bırakın. Allah bağışlayan ve esirgeyendir'. (Tevbe suresi, 5. ayet; Bakara, 191; Nisa, 89,91) .

Buda aynı mealde onlarca hadisten…:

‘’ Ve Allah uğruna verilen bu savaş kıyamete kadar sürecekti. Müminler, Allah'ın ve Islamın hâkimiyeti için 'canla ve malla' savaşmaya çağrılıyordu. Şeriat hükümlerini Bütün düşünce, inanç ve dinlerin üstüne çıkarmak ve kayıtsız şartsız hâkim kılmak için kutsal savaş 'Deccal öldürülünceye kadar' son bulmayacaktı (Ebû Dâvûd, Kita-bu'l-Cihâd, 4-BabuunfiDevami'l-Cihad, hadis 2484, C.3, s.ll) .

'Resulullah Ureynilelerin gözlerini kızgın demirle oydurmuştu. Hz. Ebu Bekir (r.a.) asileri Ashab'ın huzurunda (Medine musalahasında) yaktırmıştır. Hz Ali bir kısım haricileri yaktırmıştır. Halid ibnu'l Velid mürtedlerden bazılarını yaktırmıştır. Medine alimlerinin çoğu kale ve gemilerin içindekilerle birlikte yakılmasını tecviz(onaylama,rıza gösterme.Aliseydi) etmiştir. Sevri ve Evzai bu görüştetedir....
(Prof. İbrahim Canan Hadis Ansiklopedisi c.4 s. 35,36)

Filistin'de, 'Übna' (sonraları Yübna denmiştir) denen bir yere Peygamber bir baskın düzenlemişti. Baskını yapacaklara da şu buyruğu veriyordu:

'Sabahleyin, Übna'ya (ansızın) baskın yap ve orayı yak! '

Ve, Übna köyü yakılıyordu. İçindekilerle birlikte.(Ebu Davud, Cihad/91, hadis 2616, c.3, s.88, ayrıca, s.124'deki 2 no.lu not; Ibn Mace, Cihad/31, hadis no:2843, c.2, s.948)

Bunları körpecik beyinlere telkin eden bir anlayış katliam yapmazda ne yapar? Yavuzda binlerce aleviyi katletmiş. osmanlı ve onun torunu olduğunu düşünenler bununla gurur duyuyor olmalı.allah için hak için mi yaptık diyorlar. insan olan herkes yavuzun katliamından ve sivas’tan utanmalı bunun mazereti olmaz insan olan için olamaz.

Onun için katliamlara karşı durmak bir insanlık onuru vede borcudur.
Sivasta yakılanlar sadece aleviler değildi, ülkenin geleceği olan aydınlar,sanatçılar devrimcilerdi. Kısaca orda yakılan Anadolu halkıydı.
Bizleri yakanlar suskunluk telkin ederek bölücülük yapma,hırçınlık yapma diye susmamızı istediler bizden.
İşte susa susa geldik bugünlere …
Ama gün susma zamanı değil acıyı bal eyleme zamanı.
Susarsan zulmü tasvip edip zulmün ortağı olursun.
Susarsan birileri senin sırtından semirdikçe semirir katliamlarını devam ettirir.
Susma Sivaslım
Susma Maraşlım,Çorumlum, Malatyalım…
Susma anadolum..
Sen suskun oturdukça yeni madımaklar gündeme gelir.
Gün zülme karşı, katliamlara karşı direniş günüdür.
Hasan Hüseyin’nin dediği gibi:
“ekilir ekin geliriz
ezilir un geliriz
bir gider bin geliriz
beni vurmak kurtuluş mu
kör olasın demiyorum
kör olma da
gör beni “

Evet gün kör olan gözlere,sağır olan kulaklara haykırma günüdür.
Gün 35 canın madımakta yanarak döndükleri semahı dönme günüdür.
Gün insanlığımıza, onurumuza sahip çıkma 35 devrimci, yurtsever canın yaktığı ateşi körükleme onun aydınlığıyla anadoluyu aydınlatma günüdür.

Son söz dönemin başbakanından:
‘’Oteli Saran Vatandaşlarımıza? ! bir şey olmamıştır! ’’

30 haziran 2008