yaşanmamış bir aşk misaliydi hayatım ne yaşayabildim ne öldüm
Bir umuttu oysa papatyadan yaptığı tacı
Ölüm tatlı gelir insanoğluna çünkü yaşam daha acı
Yaşamak isterdik oysa ölüme susamışken
Ağlamak yok demiştin gönlüme girerken
Oysa en çok sen ağlatmıştın masum duygularımla gülerken
Gülmek isterdim bazenleri kendi salaklığıma ve aptallığıma
Ama ne çare ki bir tek ağlamak gerekirdi bu sahte aşka
Bir gece vaktiydi, yalnızdım
Yıldızlar kayboldu, ay yok oldu
Bir kabus misaliydi
Kim isterdi ki maddeye düşmeyi
Onca yıllık hayatını bir duman misali yok etmeyi
Hayat işte yanıltıyor herkesi
Ama öyle insan vardır ki yanıldıkça anlıyor herşeyi
Bir duman misaliydi herşey
Hatırlıyormusun prenses ne kadar çok severdin günbatımında başını omuzuma yaslayıp batan güneşi izlemeyi bende çok severdim senin ipek gibi saçlarını okşarken güneşin battığını görmeyi ama sen gittikten sonra öyle birşey olduki yokluğunu kaldıramadı yüreğim artık günbatımına kalmak istemiyorum hani sen yoksun ya o günbatımında beynime şimşekler çakıyor yüreğim zehirli bir hançer batmışcasına sızlıyor günden güne eriyip gidiyorum çözünen buz misali
Öyle özlüyorum ki seni haddi hesabı yok lakin söyleyemiyorum ne seni sevdiğimi ne de seni ölesiye özlediğimi söyleyemiyorum bilmiyorum nedendir ama her söylemek istediğimde dilim dolanıyor sözlerim boğazımda düğümleniyor ve yüreğim sızlıyor ama hiçbirini sana söyleyemiyorum kusura bakma ben artık bir ölüyüm ve sen gelmek istesen bile yüreğim seni kabul etmeyecek bunu biliyorum ki zaten kabul edecek olsaydı seni andığım vakit kelimeler boğazıma düğümlenmez yüreğim sızlamazdı böyle işte artık istesem bile seni sevemeyeceğim sende beni sevip boşuna vaktini harcama haydi hoşçakal sana ve yüreğine elveda ediyorum çek git
ne olur çek git başkasında mutluluğu ara başkasıyla mutlu ol çek git...
Neden sevgili neden
Neydi seni benden beni senden eden
Belki kulağa hoş gelmeyecek ama sorma söyleyemem
Sen ağlarken ben yanağından süzülen yaşları seyredemem
Yeşermemiş umutlar saklıydı o dumanların ardında
Yaşanmamış hayaller vardı
Dumanların yok oluşunda esir olan
Eşi benzeri olmayan hayatlar kaldı o dumandan ardakalan
Bir umut misaliydi o zehirler
Benden ölmemi istiyor anne
Bana diyor ki ben yaşayacağım sen öleceksin
Ben zaten ölmedim mi defalarca o yaşasın diye
Bir çığlık yükseldi özgürlük ve yaşam için dağların tepesinden
Bedenimi titretiyordu dağların çığlığı
Ruhumu üşütüyordu devrimcilerin sesleri
Özgürlüğün mücadelesiydi o dağların çığlığı
Kar ve yağmur yağmıştı beyaz güllerin üstüne
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!