Suruç sımsıkı tut Karacadağ’ın eteğinden
Ama dökme pirinci avuçlarından
Onunda aç bekliyor evde yetimleri
Açlığın pençesinde kıvranıyor mideleri
Fırat seni unuttu sanma Suruç
Fırat’tın aklında çıkmadın hiç
Biliyor senin suya hasretini
Acını kederini kara kaderini
Susuzluktan kırılan esmer yavrularını
Solan gülünü dalını yaprağını
Suruç kıpkırmızı dudağın çatlarken
Yazın sıcağında alnından ter dökülürken
Dilin damağına yapışırken
İki gözü iki çeşmeydi Fırat’tın
Ama emir bu ne gelir elden
Asırlarca çıkamadı Fırat efendisinin sözünden
Gerçi yetişti sonunda Fırat imdadına
Ama dağılmıştı yuvan çoktan
Suruç’um çil yavruları gibi dağılan çocukların
Antep’in fabrika köşelerinde ezilirken
Adana'nın pamuk tarlarında yanarken
Gavurdağ’ın ölüm yolunda heder olurken
Gece gündüz yanardı ciğerin
Şimdi sevin Suruç’um sevin
Sevgili Fırat’tına kavuştun
Evine döndü esmer çocukların
Bitti derdin kederin
İrfan GÖRGÜN
İrfan GörgünKayıt Tarihi : 18.9.2017 05:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)