ışık silsilesi ve yansıma
ümitle çekilen arayış yükü;
boşluk, karanlık ve bahçe...
gölgeli dilde ağaçlar soğuk.
varlıktaki ziya,
Fezadan azad o müzik dağılır çayırlarıma
Uçuşur misali açılır beyaz çiçekler
Şen bir kahkaha gibi yayılır
Kokular ve tatlı meltemli etekler
Her mevsim
Bir kalem üç gölge...
Aynı noktada uçlar
Ayrıyken bir birken ayrılar
İki parmak arasında
Üç kalem
Tutuklu üç gölge
trafik polisi
sensizliğin kavşağında
beklerim hayalini,
çıkagelsin o gerçek
elinde bir demet çiçek
Her vapur
Körpe şiirler dökülürdü omuzlarınıza tel tel
Kıyamazdım yazmaya
Yıldız takısı
Gece ahıydı saçlarınız
Rüzgara sokulup peşiniz sıra sürüklenirdim
Karanlığa karşı
AYDINLIK
aşkın aydınlık günü,
kuşlar yine neşe dalında,
canan geldi mi Ahmet?
İstanbul'un gölgesi, düşmüş geceye.
Bu gece İstanbul sızılı bir kol.
İki dize mutluluk, bu gece İstanbul!
Denizi, yine cömert ve zengince,
çıkmaz,
sıkıştırılmış ben ortada,
tartaklanır gençliğim,
bir bir çalınır gülüşlerim...
kalbim sıyrılıp düşmüş bağrımdan,
geçtiğim yol bakışların,
hal yağmurlu, dalgın bulutlar,
yapraklar yorgun, sırılsıklam...
gözlerin, şemsiyem, parkam,
sen sığnak...
gecenin yüreğine serilmiş
püsküllü seccadem
a benim yer kubbem
alnımı dayadığım gözem...
minarelerin ateşler evimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!