Kim bilir daha ne hayallerin vardı
Ömrün henüz ilk bahardı
Dert bürümüşte her yanını
Daha gonca gül iken söndün
Ne gençlik sana kar eyledi
SON SEFERİMDE BEYAZ GÜL YOLDAŞIM
Yine sefer vardı
Ayrılık rıhtımında
Kaç ayrılık yaşandı bu güne dek bilinmez
Bu gün benim günümdü
Sonsuzluk deryasının muazzam yelkeni
Usandım dünyadan ne olur al götür beni
Varlık alemin den kopar ebede kadar
Yokluklar dünyasına taşı tüm hislerimi
Kimseler bulunmasın dergahın da başka
Yakama apolet diye takmıştım adını
nefesimdin her şeyimdin
dünyam eksenim, yörüngemdin
benliğim sen hücrelerim sen olmuştun
kalbime taht kurmuş
cigerlerimde soluk olmuştun bana
SEVDA ÇIĞLIKLARI
Duyar oluyorum bazen sevda çığlıklarını
Kahkahalara boğuyor beni,gülüyorum
Bazen görür gibi oluyorum seni bitanem
O çılgın sevda çığlıkları arasında
Bir kartal kanadında uçarken duygularım
Gök kuşağının altından geçerken yolumuz
Yağmurun ardından hissedilen toprak kokusu gibi
Buram buram kokladım hasret sevgini.
Göklere doğru yükselirken renkler cümbüşünde
Değerli dostlar; Şiir Edbiyat tarihi içerisinde en eski ve en köklü sanat olmakla birlikte zaman zaman yazımı ve kuralı,teması veya şekli açısından tartışmalara neden olmaktadır. Biz bu tür tartışmaların dışında kalarak Şiir yazma sanatı hakkında bilgi paylaşımında bulunmayı daha uygun görüyoruz. Her ne kadar Şiirle uğraşmayanlar zamanını ona vermeyenler tarafında şiir yazmak kolay gibi görünse de aslında hiçte kolay değildir. Şiir yazan arkadaşlar bunun zorluğunu bilirler. 'şiir yazan şair, doğum sancısı çeken kadına benzer, sancı çeker ve bir şiir doğurur' der ünlü şair Arif Nihat ASYA. Bu nedenle şiir, Şair'in çocuğu gibidir. Kimi insanımıza şiir gibi konuşmak özelliği doğuştan verilmiştir.Bunlar genelde aşıklık geleneğini de icra etmekte olup ünlü şairlerimizde mevcuttur. Bazen de irsi dir. Ailece şair olanlar da vardır. Ankara da kendilerini tanıma fırsatı bulduğum Hatice Şahinoğlu ve Çocukları Ahmet ve Deniz Şahinoğlu gibi ve çok tanınan Karakoç ailesi gibi. Bunlar birer örnektir.
Türkiye de Milli Şiir tarzımız hece şiiri olmasına karşın son zamanlarda Okuduğumuz ve gördüğümüz Serbest şiirin yoğunluğu dur.Serbest şiir Türk Kültürüne, Türk Şiirine. Fransız Edebiyatı’ndan geçmiştir. Bir zamanlar Fransız hayranlığı Türk şairlerini çok etkilemiş ve bu yönde oldukçada önemli eserler vermişlerdir. Fransa'ya tahsil yapmaya giden bir gurup Sabetayist'ler tarafından ülkemize serbest şiir getirilmiştir. Ölçülü Türk şiirinde ısrar eden Türk Şairler, uzun süre serbest şiire sıcak bakmamışlar ve hatta direnmişler. Ancak Arif Nihat ASYA ve Yavuz Bülent BAKİLER gibi Devletçi ve Milliyetçi Şairler de Serbest Şiirden kayda değer ve çok güzel eserler verince, Serbest Şiiri Türk Şiirinin bir türü olarak kabullenmeye başlanmıştır.. Fakat Milliyetçi Şairlerin, Sabetayist serbestçilerden elbette bariz farkları vardı. Onlar yinede tüm şiirlerinde Kafiye kullanmakta ısrar etmiş ve vazgeçmedikleri için kabul görmüşlerdir. Serbest şiirde artık çok sevilen ve hatta kurumsallaşmasını sağlayan önemli şairleri tanıyoruz.Günümüzde serbest türde Atilla İLHAN’ı Cahit ZARİFOĞLU nu,Can YÜCEL’i Arif Nazım, gibi daha birçok isimleri sayabileceğimiz gibi şiirlerini de okur iken büyük haz almaktayız. Aslında serbest şiir tamamen kuralsız değildir.Bir sanat icra edilirken kendine has bazı özellikleri ve incelikleri veya sanatsal bir takım becerileride olmalıdır.Serbest şiirden tamamen kuralsız veya düzensiz olarak bahsetmek veya öyle görmek hatadır. serbest şiirdeki bazı dörtlükler (aabcb,aabb,abab,abcabc) şeklinde kafiyeli olabilmektedirler. Bu örnekleri çoğaltabiliiriz. Dörtlüklere bağlı kalmadan daha fazla mısra ile şiir yazılabilir,ancak kafiyeden vazgeçilmemelidir. Bu husuta A.N.ASYA nın meşhur Bayrak şiirini sizlere örnek verebilirim.Serbest bir şiir olmasına rağmen bell,i bir kural doğrultusunda vücut bulduğunu göreceksiniz.Bu Nazım Hikmet RAN ın da birçok eserinde görülmektedir.
Sana benim gözümle bakmayanın,-a
İREM BAĞININ GÜLÜ
Sözlerin var
Sözlerin ki usanmadan dinleniyor
Söylerken billur damlalar dökülüyor
Duyunca kulaklarımda
Ruhumuz tüm umutlarıyla yaşamakta
Yarınların mutlulukların geleceği adına
Soğuğa,ayaza,fırtınaya boraya inat
Hayat bu yaşam bu sevdiceğim
Bazen insanı mutlu eder gül bahçesinde
Bazen acı ızdırap verir diken üstünde
İki kere iki dört eder
Ben yalnızım hayatta
Hesapla
Yalnızlığı toplayınca kaç eder




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!