-ah be
ah be sarı gelin
portakal çiçeğine mi
aşkın
-ah be portakal çiçeği
bir gülme-ağlama
bir duygu-duyumsama
tek kasın oynamadığı
mimiksiz bir pandomim
coşup kabarıp koşarken ayakların
gözlerinde çakan bir ışık çizdi yüreğimi
an ki
çığlık çığlığa duygular
açılın açılın karabasan düşünceler
kelebek kanatlı mide yerleşimli hisler
kaideler üzerinde bir denge
düşlerini uzatsan bozulur belki de
yuvarlak bir masa oyunu sanki
eylem gerçekleştiğinde
düşünceler tutsak gibi
bir nehirdir
akar deli dolu ya bazen
silip süpürüp yıkarak
bazen sessiz sakin bir yaşam
yatağı aynıdır kendine bulduğu yol
kızgınım sana
rüzgarsam yaz ortasında
doğaya savrulmayacak kadar
kızgınım sana
çiçeksem koklayana
ölmüşüm
derinde kalmış
tüm ikilem yarlar
kemiklerimi altın sarmış
duymuş görmüşüm ki
dilemma arasındalar
hani sordun ya kimsin
dedim ya sıradan
ayrım; farkındalığım
sıradanlıktan çıkışım
sıradanlığımın farkındalığım
her akşam
aynı yoldan dönüyorum
aynı yolda binlere bölünüp
bütünü oluyorum binlercenin
arnavut kaldırımlarında
mutluluk ya da huzur için ne gerek? işte onu diliyorum dostuma,onun olsun.....
Tekrar merhaba
Yazdığımı tekrar okuyunca; şiirim uzarsa ne olur ki diye bir soru yönelttiğinizi duyar gibi oluyorum..Haklısınız..Bir kere şiir uzarsa, yarattığınız hüzün ya da coşkuyu dizginlemek zorlaşır, ikincisi kurgudan uzaklaşırsınız farkında olmadan ve şiir, içinize düşenden farklı bir şi ...
Merhaba
Size şiirinizle ilgili yazacağım kısaca..Yavaş yavaş öykülemeden kaçınıp, lirizme yönelin diyeceğim..Öykülemeyle hüzün yaratabilirsiniz belki ama metafor (bir anlamda uçkunluk yaratmak zordur) ..Öykü kipinde kaldıkça, şiiriniz zorunlu olarak uzayacaktır.Zira öykü eksikliği reddeder, bir ...