Şükürsüzlük
Şükürsüzlük var ağam hem de diz boyu,
Camiye giden kul varda kulluk yok ağam..
Hunharca ekeriz toprağı tüketiriz suyu,
Dur diyecek devriye varda kolluk yok ağam..
Herkes bey herkes paşa herkes yukarı ağacak,
Gidişatta başımıza taş değil kaya yağacak,
Teknoloji çıldırdı boğadan bile süt sağacak,
Sınırsız zenginlik var yoksulluk yok ağam..
Hediye alsan hatun beğnmez çocuk beğenmez
Cebin yansada altına inciye hayır denmez,
Sabah akşam her sofrada bal kaymak yenmez,
Rızkımızda kıtlık değil gönülde bolluk yok ağam.
Kapıya kilit yetmiyor kamera ile korunur kale,
Şaşırdım kaldım inan nasıl geldik biz bu hale,
Ahretimizi unutturdu dünyada ki meşgale,
Toprağın üstüne azık var altına yolluk yok ağam.
İnsanoğluna alın teri varsa oluyor zahmet,
Zahmet olmayınca gökten yağmıyor rahmet,
Azıcık aşım ağrısız başım demiyor Ahmet,
Hep ben ile başlar cümleler çoğulluk yok ağam.
Yaa işte Yusuf ağam durum bunlardan ibaret,
Bu şükürsüzlük te kopması yakındır kıyamet,
Azim hesabı kapamadı ise biraz daha idare et,
Kendimce kederim olsa da müşküllük yok ağam
Azım Ozkaya
Kayıt Tarihi : 17.7.2025 15:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiirin hikayesi; günümüz dünyasında insanların ne kadar aç gözlü oldığuna, sevgi saygı gibi kavramların anlamlarını kaybettiğine dair bir serzeniş.. Hangi inanç olursa olsun ölümün gün ışığı gibi açık olması ve bildiğimiz halde görmezden gelmemiz, yokmuş gibi davranmamız...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!