İnsan ömrü dediğin hep aşama aşama
Son aşamada çıktın birdenbire karşıma
İlk önce gözlerime çakılıverdi gözün
Karanlığıma doğdu aya benzeyen yüzün
Kader miydi bilinmez yolları kesiştiren
Sevgiyi arıyorduk, bu yönde sınırsızdık
Aşkla bakışan gözün ışıklarından sızdık
Sununca gönüllere huzur sunan buseni
Hayaller ülkesine aldı götürdü beni
Öyle içten ve sıcak sorardın ki; Nerdesin?
Her sormada titrerdi telefondaki sesin
Beni de titretirdi inkâr etmek faydasız
Tiryakisi olmuştum seninle muhabbete
Lanetler okumuştum o zamanlar gurbete.
Çok çabuk filizlendi kalplerde aşk ağacı
Sevilmek şahanede hasret çekmesi acı
Pencereden bakan göz, kapılardan sarkan baş
İzleniyoruz diye kalplerde başlar telaş
Severken sevilirken yaşamak daha güzel
Çiçeklendikçe dallar şiirlendi çiçekler
Ay ve yıldızlar bizi sevdalı bilecekler
Gök mü yere inmişti yer mi göğe çıkmıştı
Yaşanan bir depremdi ağaçları yıkmıştı
Deprem sonrası rüzgâr fırtınaya dönüştü
Aşk hasrete dönüştü, gözler suyla doluştu
Sükûnet vadisinde kayboluverdin birden
Gidişinle tersine akar oldu nehirler
Solmamıştı çiçekler, susmamıştı şiirler
Yine yazıldı şiir, mürekkebi kızıldı
Çiçeklere duyulan hasretlere yazıldı
Zaman mı gerekliydi sabır mı gerekliydi
Akreple yelkovana yar hasreti ekliydi
“Ayrılık ölümden zor.” derlerdi, inanmazdım!
Saatin tik tak sesi, kopan takvim yaprağı
Ya seni hatırlatır ya da kara toprağı
28.06.2025/Samsun
İbrahim Coşar
Kayıt Tarihi : 10.7.2025 08:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!