Yine sıkıntılandım
durup dururken
içli bulutlar gibiyim
içli bulutlar gibi
çatık kara kaşım
ha düştü ha düşecek yaşım
Vurun çocukları
oyunlarında, oyuncaklarıyla mesela
misket misket gözleri
misket yuvarlayan parmakları
misket oyunları, oyuncakları
misket misket ölümleri olsun
Duvar ve saat
ben hiç yakıştıramam birini diğerine
ama -duvar saati- der birileri yine de
oysa düşünürüm ben
düşünür algılayamam
duvarın saat
PAGANİST SANRILARIM
Hadi gel
ver ince mayıs yaprağı ellerini
düşünme ikimizden gerisini, gidelim
sen düşlerini sal yap
Üç köşeli çemberler
desteksiz köşesiz
yamuk oval bir dünya
çokgen hüzünler içersindeyim
iki kere ikinin üstüne
Toplandı bir odada büyüklerim
yumuşak koltuklarda kalçalar rahat
ve gürül gürül kalorifer kazanı
usul okşadı yüreklerini sıcak
bastı ağır bir rehavet.....
derken;
Akşam hüzün olup çöker gözlerine
gözlerin ağlamak gibi olur
kırılgan bir tebessüm ıslak
yağmur yanağında salkım
ayrılığın ayak izleri kadar
sakin gelir karanlık
BENZETMEYİN BİZİ KENDİNİZE
Umarım
olmuştur istediğiniz
kavuştunuz umarım
bin yıllık özleminize, hayallerinize
Özledim seni,
bir kuru dal ağaçtan kopar gibi
çatırdayarak bölündü yüreğim
acıdı göğsüm, çözüldü etim
usul gürültüsüz çöktü dizleri üstüne
umudum, sevincim, tüm direncim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!