Bir Kahraman Bekliyoruz
Kal'a gibi dik başın bulutlarla yarışsın,
Dalga dalga saçların rüzgarlarla karışsın!
Adını nakşedelim,eski-kadim surlara
Sesini haykıralım asırdan asırlara...
Savletinle titresin yeniden doğu-batı,
Ve kurulsun Allah'ın ebedi saltanatı...
Ufukları kaplasın bayraklarımız al,al,
Kardeş Kahraman Macarlar
Akıttılar yine kara toprak üstüne
Kahraman Macarlar şanlı Turan kanını!
Yazdılar yeniden Tarihe en şerefli,
Yiğitlik Destanını!
Yurt için ölümdür, en güzeli ölümün,
Ölümler yaşatır bir ırkın vatanını.
Arpad'ın Milleti elbet öldürülemez,
Verse de bin canını!
Kahraman
Gölgen bir nur işledi güneşe vardığı gün;
Seni gördük sesimiz Hak'ka yalvardığı gün,
Seni gördük bir mazi dağları sardı ses ses,
Bir Akdeniz dalgası buldu içinde herkes...
Sana çıkar bu yurdun ararsak son yolu da,
Kutlu bir Tanrı oldun güzel Anadolu'da.
O kadar eskisin ki şimdi ruhumuzda sen,
Bulursun bu sevgide asırları istersen.
Ararsan bakışında uzun ovalar erir,
Dinlersen gönül denen yüce dağlar ses verir.
Birlik Bağı
Müslümanlık nerde bizden geçmiş insanlık bile
Alem aldatmaksa maksat aldanan yok nafile
Kaç hakiki müslüman gördümse hep makberdedir
Müslümanlık bilmem ama galiba göklerdedir
Varsa şayet söyleyin bir parçık insafınız
Böyle kansızmıydı haşa kahraman eslafınız
Böyle düşmüşmüydü herkes ayrılık sevdasına
Benzeyip şirasesiz bir mushafın eczasına
Hiç görülmüşmüydü olsun kayd ı vahdet tarumar
Hüzün Şiiri
Çöl çöl olmuş kalbimiz bir hal olmuş bize
Şam nerede bu akşam bir hal olmuş bize
Yağmalanmış kalbimin ülkesi Kudüs
Filistin ve Endülüs bir hal olmuş bize
Buhara nerede ey baharı unutmuş kalbim
Şam nerede bu akşam bir hal olmuş bize
Sürülmüş sahipleri canım İstanbul'un
Bizim Şarkımız
Kırılır da bir gün tüm dişliler
Döner şanlı şanlı çarkımız bizim
Gökten bir el yaşlı gözleri siler
Şenlenir evimiz barkımız bizim
Yokuşlar kaybolur çıkarız düze
Kavuşuruz sonu gelmez gündüze
Sapan taşların yanında füze
Başka alemlerle farkımız bizim
Şarkımız Bizim
Kırılırda bir gün bütün dişliler
Döner şanlı şanlı çarkımız bizim
Gökten bir el yaşlı gözleri siler
Şenlenir evimiz barkımız bizim
Yokuşlar kaybolur çıkarız düze
Kavuşuruz sonu gelmez gündüze
Sapan taşlarının yanında füze
Başka alemlerle farkımız bizim
Hıfz Edin Evladım Siz Bu Vatanı
Hıfz edin evladım siz bu vatanı
Sâyenizde bizim devrânımız var
Zikr edin daima ism-i Rahman’ı
Bizim sığınacak Sübhan’ımız var
Kahraman olanın beslenir yurdu
Çok kahraman düşmanları devirdi
Arslan bırakır mı yurduna kurdu
Pençesinde polad kalkanımız var
Don Kişot...
Ölümsüz gençliğin şövalyesi,
ellisinde uydu yüreğinde çarpan aklına,
bir Temmuz sabahı fethine çıktı
güzelin, doğrunun ve haklının:
önünde mağrur, aptal devleriyle dünya,
altında mahzun, fakat kahraman Rosinant'ı.
Bilirim,
hele bir düşmeyegör hasretin hâlisine,
hele bir de tam okka dört yüz dirhemse yürek,
yolu yok, Don Kişot'um benim, yolu yok,
Zafer Türküsü
Yaşamaz ölümü göze almayan
Zafer, göz yummadan koşana gider.
Bayrağa kanının alı çalmayan
Gözyaşı boşana boşana gider!
Kazanmak istersen sen de zaferi
Gürleyen sesinle doldur gökleri
Zafer dedikleri kahraman peri
Susandan kaçar da coşana gider.
Bir Siyasinin Şiirleri - Sekiz
Bugün Ondokuz Mayıs,
Mayısın ondokuzu!
Sen ey Türk ülkemizin geleceği,
Ulusumuzun gözbebeği,
Sen ey demir parmaklıklarda barfiks yapan
Ranzalarda parende atan
Sportmen ve kahraman Türk Gençliği
Önünde senin bütün kilit-bahirler açık
Ama her zaman Samsun'a çıkılmaz a
Bu sabah da avluda volta atmaya çık
Dağlar
Yaslanır bir buluttan bir buluta başınız,
Gövdeniz Tanrım gibi gökte yaşardı,dağlar!
Engin kanatlı kuşlar olmasa yoldaşınız
Tepenizden bir güneş,bir ay aşardı,dağlar!
Kalbini göstermese göğsünün yırtığından,
Yol mu bulurdu Kerem kurduğunuz yığından?
Cihangirler hızını göklerden aldığından
Üstünüzden sel gibi ufka taşardı,dağlar!
Yaralı
Rüya görüyordu vurdular.
Kapandı toprağa upuzun,
Bir avuç barut yamandı ete;
Yaralı uyuyor,
Susun...
Bu hırıltı,
Bu çatlamış dudaklar,
Bu pelte pelte kan içinde yüzen baş;
Bu tek kol,
Yirminci Asra Dair
Uyanmak yüzyıl sonra sevgilim
Hayır
Kendi asrım korkutmuyor beni
ben kaçak değilim
asrım sefil
asrım yüz kızartıcı
asrım cesur
büyük ve kahraman
dünyaya erken geldim diye kahretmedim hiçbir zaman
ben yirminci asırlıyım
Yiğitler Silkinip Ata Binende 1
Yiğitler silkinip ata binende
Derelere aç kurtlara ün olur
Yiğit olan döne döne dövüşür
Kötüler kavgadan kaçar hun olur
Bir yiğit cidasın almış eline
Başın koymuş yiğitliğin yoluna
Kalkan paralana zırhlar deline
Kanlı gömlek koçyiğide don olur
Sizi Sevmiyorum
Sizi Sevmiyorum
Sesimden arındım ve ufku
Bir harmani gibi giyindim
Kahraman bir korkaktım
Kavmimin kadim tarihinde
Ki onlar için umutsuzluk
Kendim için haramiydim
Böyle bilindiydi bu hikâye
Sekiz
Bugün Ondokuz Mayıs,
Mayısın ondokuzu!
Sen ey Türk ülkemizin geleceği,
Ulusumuzun gözbebeği,
Sen ey demirparmaklıklarda barfiks yapan,
Ranzalarda parende atan
Sportmen ve kahraman Türk gençliği,
Önünde senin bütün Kilit-bahirler açık,
Ama her zaman Samsun'a çıkılmaz ya,
Bu sabah da avluda volta atmaya çık!
Canlar
siz bakmayın
ne el çekilir buralardan
ne ayak
arada serseri bir kurşun
ya da ucuz atlatılmış bir kımıltı
deler sessizliğini
en dilsiz yerinden gecenin
kim aklar karaları
Alar Ho
Haddeden geçirip altını
İpek teline sararlar
Kalptan olur
Altın yaldızı vururlar
Ak gümüş üstüne ince elleri
Barışta ağıtlar gibi yumuşak
Çağ gelir kavga kurulur
Silahı sim kemerinde
Al kanat küheylan olur
Cevher Avı
ay: Tanrının karanlığa fısıldaması.
Fakat hangi ses o, beni şeffaf
mefhumlarda dillerden dillere
lisanlardan lisanlara
bir
zarif tanrıçanın ihaneti gibi
dolaştırabilecek ehemmiyeti taşıyor ki
bariz cehenneminde.
Tarifi imkansız, bedenin.