Sen yürürken yanımdan,
rüzgar bile kıskanır adımlarını,
ben ise gölgem gibi peşinden sürüklenirim,
sessizliğimde adını fısıldayarak.
Gözlerin… bir ateş,
her bakışın yaktı içimde saklı şehirleri,
ve ben, küllere sarılmış umutlar gibi,
senin önünde eridim.
Söyle, çok mu zordu beni sevmek?
Bıraktın beni bu boşlukta,
ellerim bomboş,
hayallerim kırık,
yarınlarım senin yokluğunda.
Ben seni sevdim, taş gibi, dağ gibi,
fırtına gibi;
ama sen…
hiç dokunmadın yüreğime.
Sadece geçtin,
sadece baktın,
ve hiç görmedin beni.
Geceler boyu düşündüm:
Hangi cümle eksikti, hangi bakış yetmedi?
Ama sessizlik konuştu en gür sesiyle,
ve ben öğrendim:
Sevmek, bazen bir çığlıkta boğulur.
Sen var oldun, varlığına hayran oldum,
ama seni sevmek, kaderim oldu yalnızca.
Her nefeste adını içime gömdüm,
her yıldızda seni aradım,
ve her gün biraz daha eksildim.
Söyle, çok mu zordu?
Bir kez olsun bana bakmak…
Ve belki de ben,
sonsuzluğun içinde seni sevmeye devam edeceğim:
sessiz, delicesine,
ve seni hiç bırakmadan,
yüreğimin en karanlık köşesinde,
gizlice...
Kayıt Tarihi : 15.11.2025 03:38:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




güzeldi sevgili göktürk, kutlarım...
ve sonra,
katmer katmer bezedim muhabbetle,
bu dünyanın sevgisizlikten bütün bütün
çöle ve küle dönmüş üstünü ki;
beyhude yaşlanmasın insanlar göz göre göre,
kalmasın gözleri fersiz ve,
kan damlasın benizlerinden,
henüz göçmüş değilken
fena aleminden,
o elips nazarlı zarif kızçeler
ve arslan pençeli delikanlılar,
kavruk nesil ana/babalarının enkaz genlerini
ıslah ettikçe, muhabbetin uğramadığı
tek kuş uçmaz kervan geçmez ücrası
kalmayışını görmek istedim yeryüzünün,
dünya gözüyle,
hayata yaklaşımını sevdim en çok senin çapalım,
bakışlarının dipsiz derinliği ve,
hep ötelerde oluşunu,
su ve gök nasıl alıyorsa birbirinden rengini,
öyle boyandık işte biz de birbirimizin rengine…,
ve elbette hep ma/ss/mavi değildik,
bulanık ve boz griler sardığında etrafımızı,
imdat eden aşktı daima,
başımıza kakmadan bunu…,
ki bir bistroya oturup tiramisu istemeye niyetli
o yalnız akşamımda dahi,
sadece kahve kokulu gözlerinde
olmak istiyordum aslında,
elbistan türküleri kadar yanık yüreklim…,
ah;
TÜM YORUMLAR (1)