Az önce önüme düştü, bir kadının profilinde dikkat çekici bir cümleyle karşılaştım:
“Hayatıma alacağım sevgili…”
Altında, aradığı kişide bulunması gereken özellikler uzun uzun sıralanmıştı. Satırlara sinmiş bir arayış havası vardı: Bu kelimeler dikkat çekmekten çok, içteki bir boşluğu doldurma çabası taşıyordu.
Kadının geçmişinde kaç ilişki yaşamış ya da nasıl tecrübeler edinmiş olursa olsun, bu kadar kolay ve aleni bir şekilde “ideal sevgili” tanımı yaparak, hayatına alacağı sevgili modelini takipçisi Erkeklere ilan vermesi basitliktir.
Örneğin: "Bugün günlerden kırmızı, kırmızı rujumu sürdüm bekliyorum, gel sevgili bul beni"
Örneğin; "Mutluluğu hak ediyorum, şu anda hazırım ve çok müsaitim"
Bunlar çok açık sarı sayfa ilanı
Ahlaki açıdan bakıldığında, bir ilişki ya da sevgili arayışının sosyal medyada paylaşılması, kişinin hem kendine hem de ilişkiye duyduğu saygıyı sorgulatır. Çünkü gerçek sevgi, ilanlarla değil; zamanla kurulan güven, yüz yüze yaşanan samimiyet ve derin bağlarla anlam kazanır.
Bu tür paylaşımların normalleşmesi, ilişkilerin samimiyetini zedeleyen bir kültürün yerleşmesine yol açıyor. Bugün bir cümleyle başlayan bu “arayış”, yarın gerçek duyguların yerini yüzeyselliğe bırakıyor.
Bir kadının duygularını, yalnızlığını ve mahremiyetini bu denli açık şekilde sosyal medyanın ortasına bırakması, aslında bir cesaret gösterisi değil; derin bir çaresizliğin sessiz çığlığıdır. Özenle çekilmiş fotoğraflar, kusursuzlaştırılmış filtreler, dikkatle seçilmiş kelimeler… Tüm bu özen, içten içe büyüyen bir yalnızlığı gizlemeye yetmiyor.
O satırlarda, gerçek bir sevgi arayışından çok; fark edilme, onaylanma ve sevilme ihtiyacı hissediliyor. “Sevgili arıyorum, Hayatıma alacağım Sevgili...” ifadeleri, bir arayıştan ziyade bir yardım çağrısını andırıyor. Dijital dünyanın soğuk ışıkları altında, bir kadının yüreğindeki boşluk görünür hâle geliyor.
Her beğeni ve her yorum, kısa süreli bir teselli gibi görünse de gerçekte bu teselli, yalnızlığın daha da derinleşmesine hizmet ediyor. Ekran karşısında güçlü bir duruş sergilemeye çalışsa da, satır aralarından sessizce “Beni gör, beni sev, beni anla” diyor.
Toplum çoğu zaman bu tür paylaşımları alayla karşılıyor. Erkekler bu tür ilan veren Kadınlara 'Kolay Av' gözü ile bakıyor. Oysa bu alayın ve 'kolay av' bakışının ardında, çoğu kez fark edilmeyen bir çaresizlik yatıyor.
Bu ilanlar, bazen bir kadının sessizce attığı son çığlık oluyor: Kalabalıklar arasında fark edilmek, anlaşılmak, sevilmek umuduyla yazılmış bir cümle…
Sonrasında gelen tanışma teklifleri, kalp, çiçek ve alev emojileri. Kadın hayatına sevgili almak istediğini yazarak kendisini açık ve kolay bir av olarak sunmuş. Erkeklerin bu kolay avı avlamak istemeleri bence çok normal ve zaten Kadının isteği de bu. Teklifler gelmesi ve gelen teklifleri değerlendirmek.
Ne yazık ki bu çaba çoğu zaman gerçek bir bağa dönüşmüyor. Sosyal medya, sıcak bir dokunuşun veya samimi bir bakışın yerini asla dolduramıyor. Ve o kadın, her paylaşımında yalnızlığının yankısını bir kez daha duyuyor; ama yine de vazgeçemiyor. Çünkü belki bir gün, birinin gerçekten onu anlayacağına inanıyor.
Tanrı, hiçbir kadını; sevgisini, özlemini ya da arayışını sosyal medyanın soğuk ekranlarında ilan etmek ve sevgili aradığını açıklamak zorunda kalacak kadar çaresiz bir hâle düşürmesin.
Çok üzücü
Yazan
Korhan KÜLÇE
11/10/2025
Kayıt Tarihi : 13.10.2025 19:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!