Zaman içinde kaybolur insan...
Vakitsiz bir anda çıkagelir sevdiğin.
Belki sevdiğin, belkide seveceğin.
Ne olduğunun önemi yoktur aslında,
O gelir ve yerleşir gönlüne fütursuzca.
Çıkmak bilmeyen bir duygu,
Saplanır mıh gibi ruhuna...
Atabilmek o kadar zor ki bu duyguyu,
İzi kalacakmış gibi sanki dağlanmışçasına;
Kazınmış işte yüreğine.
Ne diye çırpınırsın serserice,
Bırak aksın içinde neyin varsa götürsün;
Kızgın bir lav gibi,
Çöle düşmüş mecnun gibi;
Suya muhtaç ve sen ona muhtaç.
Olmasa da yokluğunda boşluğu,
İşte o boşluğun soğukluğu,
Esiyorsa içinde ve sen üşüyorsan aslında;
Yalandır düşündüklerin vardır bir doğru bahtında...
Düşünme bahtına kara yazmışlar.
Düşün sen aklar içinde bir melek,
Melek kadar masum bahtın kadar kara.
Bak şimdi bir köprü var karşında,
Sırat kadar ince,
Ve kılıç kadar keskince.
Karar vermek bu kadar zor mu?
Soruyor işte umursamazcasına;
Seç! diyor acımasızca.
Sesinde ince bir titreme ve kaygısız bir ton,
Düğüm, düğüm olmuş cümleler,
Bağlanıyor boğazında birer birer.
Ne kadar karanlıktı bu köprünün ucu,
Ürpertiyor insanı boşluğun uğultusu,
Bir ses yükseliyor semaya,
Bir çığlık kopuyor karanlıkta.
Ürkek bir ceylan gibi bakıyorsun boşluğa,
Gözlerinde ıslak bir tebessüm,
Kayboluyorum içinde yitiyorum her saniyede;
Masmavi bir deniz berrak bir su, arınıyorum.
Karanlıklardan sıyrılıyorum,
Uzat bana ellerini uçarı koşalım.
Karanlığa değil aydınlığa,
İnanmak değil güvenmek istiyorum sana.
Bir fırtına gibi es şimdi,
Eski için içimde neyim varsa alıp götürsün uzaklara.
Bitsin bu gaflet uykusu artık,
Uyandır beni uykudan bitsin bu ayrılık.
Bedenim bedeninde hapsolsun SONSUZA DEK...
Kayıt Tarihi : 13.4.2013 01:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Okuduğunuz şiirin 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği kaynak ve yazar ismi kullanılmadan paylaşımı yasaktır! Eser sahibi tarafından tescillenmiştir. Yazılış tarihi 29.01.2008

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!