Sıvasız duvar gibi bir bir dökülüyor umutlarım..
Çaresizligimle bekliyorum umut denen limanımda
Sır gibi saklıyorum seni kırkyamalı bohçamda
Hangi hayalime sarılayım şu virana gönlümde
Azat ettim seni solumun en dipsiz kuyusunda
Gözün aydın sevğili, kırıklarla dolu yorğun yüreğimi,
artik umut etmiyorum bil gayri..
Tutacaksın biliyorum sana uzatılan o elleri
Dikenlerim batacak işte o gün kanayacak ılık ılık ar damarın.
Hayallerimi sardım kırk düğümlü çuvallara
Ne yazacak kalem, ne dökecek fer kalmadı yüreğimde
Neyin cezası bu, hangi dağın karı anlayamadım
Sırtıma yüklendi zalim gurbet yolları
Yol uzun, gitmekle tükenmez vuslatın yolları
Avuçlarını aç , gözlerini kapat
Kalbinde geçen tüm umutlu duaları düşür yüreğine..
Bahtımıza ne cikar bilemem
Keşke bir kaç dakikayı ipek mendillere sarıp saklasaydım beni
Yüzümü bile unutacaksın
Öylesine rahat bırakacağım seni
Kiminle gülüyorsan git ona ağla
Al götür beni kayıp gecelere
Üstüm başım mutsuzluk içinde
Görmüyor musun ?
Seni yaşamak gözlerindeki ferde,
Seni sevmek göğün yıldızlarında,
Seni özlemek kar tanelerinde
Seni istemek kor ateşinde
Seni bir kitabın satır aralarinda bulmak gibi seviyorum işte..
Susuşundaki hıncı seviyorum bir de
kalbinde ürperen kışı,
Ayaza vurmus gözlerindeki sabrı seviyorum
Sahi kaç sınır geçmesi lazım
Yüreğinde kendime varabilmem için..
Kayıt Tarihi : 22.1.2024 16:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!