ark eden tek “olgu” 
hiç ama hiçbir şey olay oluş olgunun fark etmediği 
bilinç oylumlarında çürüyen çürüğe düşen 
gerçekliğin gerçekdışılığa dönüşmüş hali… 
********************************************** 
((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((
Sonsuzca var olan yaşamın varlığı 
Düşünmek edimimizdeki tamlığı 
Evriminde insanın baş edemediği hamlığı 
Evrim devire devire kendini 
Kemirerek kendi kendini 
Yumurta geldi mi kapıya 
O hani kıyam günlerinde günsüz gündemsiz 
“devrim” var ya o devrim 
Ancak ama ancak 
Tek koşulu koşulsuzluk olan 
Sevgi ile olası devrim 
Yeryüzünü saracak sarsacak 
************************************ 
((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((
*********************************** 
Tüm insanlık çıkış noktasında karşısına çıkan engel-duvar-set-barikat olan “ben”inden yola çıkmak durumundadır-İÇİNDEKİ IŞIĞI YAK, AYDINLIĞI GÖRECEKSİN! 
**************************** 
((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((
En yalın anlatımla 
“korkunç-iğrenç bir insanlık hali” ile karşı karşıyadır yaşam… 
Ve tek suçlu-sanık-zanlı da “ben”dir 
********************* 
BEN KİMDİM? SEN KİM SİN*? 
ben* ben ci- yaklaşım. 
MERAKLI YAKLAŞIM. 
zaman aman ben olurum 
hayata tepeden bakarım. 
tüm insanlık adınadır yaklaşım larım 
taş*toprak hali dir ben ve sen gibi terimler. 
suya hasret misali- 
ilme susamıştır ruhi edimler. 
ateş olup dağlarım kalpleri derinden. 
ENERJİMLE KUARTLARI YOKLARIM KENDİMDE. 
KİMYA DİLİNİ KULLANIP- AKILLARI ZORLARIM YENİDEN. 
topraktan yaratılan ademim. bedenimde. 
asli cevherim ruhtur. enerji türünde. 
barajları zorlayan rahmetin - kudret eliyle 
geçmişi günümüze harmanlayıp. 
bir tavşan kanı çay demledim. 
buyrun havvalar. meclisimize. 
biraz kınık. midesi ekşiyenlere. 
sözümü laf salatası sanan akıllıyım diyerek geçinenlere 
bu sohbet- boş muş 
haydi binelim dostlar- 
peynir gemisine. 
mayalar. inkalar. gümüş sırça saraylarda oturmayı hak etmişler. 
ilmi gerekçelerinde 
oysa- aborjiler yetmiş asırdır. çözmüşler. 
telepatiyi. sinelerinde. 
bizse medeniyet diyerek. 
etek kısaltıp uğraşıyoruz baş örtüsü deyip. 
şekilcilikte. 
sağ-mış sol muş 
bana ne. desem. ne olur acaba - 
akıl evimde. 
rahatlama- koltuk kanape sanan 
han hamam üstünde konaklayan 
madde bağımlısı ile aynı kategoride. 
********** 
bizim aşımız fikir. 
bizim işimiz aşk- 
bizim etimiz nifaktan uzak tır. 
kendi kısbetimizde. 
çağa ayak uydurmak. çağ dan ötelere 
tırmanmak. 
uzaya delik açıp. ozon tabakasıyla sınanmak. 
yazık çok yazık. 
kuru kalabalık. 
denizlerde kalmadı alabalık. 
nedense insanların bir çoğu. 
kendi nefislerine alık. 
ayıya dayı misali. 
kişiler yarışırken at başı sipahi. 
adı da. yalakalık değil. işbilir kişilik. ti. 
neyse. 
çıktı adımız burada gevezeye. 
an lar ı anmak sa. her nefeste. 
sayfaları karaladık. 
maharetsiz kaldı. beceriksizce. 
******************** 
geçtim dünyadan gidiyorum buralardan 
adem ile ahmed. arası kesilmedi nebi ler. 
bizde bekliyoruz saf ça. 
düz yola çıkaracak abiler. 
isa*ydı mehdiydi derken. 
teccal fırlayıverdi. 
kalemimizden. 
dabbe yaratmak hüner oldu. 
benliğiyle irdeleşen lerden. 
arza düşen her bir fikir. 
umursuzca kuru kalabalıkta üretilir. 
düşmeyen arşta sallanan huriler. 
bayrak sallarken. bizleri hedefte beklerler. 
kuantum - ışık ötesi düşüncelerimle. yarışırken 
mevlananın dönencesinde şemsi kur anım.. 
hayalende ufuk ötesi esrarım da sabitlenir dallarım. 
aklım* armağan- kalbim ise varlığına aracıdır yaradanın. 
*********** 
ışığımın barışçısıyla 
akıldır her bir durağım. 
kalp et parçası* 
biyolojinin fars çası. 
filolojinin ağa babası. 
fizik ötesi kızıl ışınların yatağı. 
(in* ter-)  ***lediğim anların. (net)
sosyal statü şahları. 
şahlanış bu - ruhumun asaletidir. 
aklın zaferi olan. düşüncelerimin 
oldum şimdi asalağı. 
yaz- 
yaz ki bahar gelsin 
.yazdan önceki evreler genişlesin 
açılsın beyin odakçıklarım. 
üresin filizlensin. fikir kitapçıklarım. 
yemyeşil duygularım. 
sımsıcak nefesimle sarsın kucaklasın 
ışığımızdan yayılan - fosforik yansımayla çoğalsın. 
foton kuşağından barış sevgi. huzur ışınlansın. 
*************** 
selamlar daim olsun aklımızda 
aklımız ise dengeyle idame etsin başımızda. 
bu anları da. paylaşmak mış murad da. 
selam* şalom - tüm kainata. hangi dil olsada. 
anlam. kavrama. yetisi ey rabbim. şuurlu bilinçlenme * aklı olanlara. 
======================================== 
** YANITLANAN MESAJ ******************** 
======================================== 
Gönderen: ***IŞIĞIN SAVAŞÇISI** 
Alan: (grup üzerinden)  ışığımız 
Tarih: 04.02.2009 17:21:00 
Konu: Yn: Yn: Yn: Yn: [^^arena^^] ANLAR VAR. 
--- 
Güz mevsiminin yarı “alafranga” yarı yarıya “alaturka” 
Tukaka kaka 
Ol ki o “baraka” 
Kim öle kim kala… 
Ölüm rengine bürünürken görüntüde 
Az ötede Ölüm sessizliğinde 
Esinti üstüne esinti 
Yaşamı teğet geçerek çakıp çakıp yiten şimşek 
Bırakarak ardında 
Koskocaman iniltileriyle gürlemeleri… 
Ala ala 
Alarak eline mala 
Sıvandıkça sıvanıyor 
Ne duvar kalıyor ne “davar” 
Hınca hınç 
Tüm hıncıyla 
Göktaşı yağıyor 
Yeryüzü dümdüz 
Bu güz 
Öyle işte öylesine 
Yağmur serinliğinde geliveren 
Kar eşliğinde “kâr”sız 
Karı yağmuru 
Sararıp kararan yaprakları 
eritiveren 
seren sergiye… 
doğa da neymiş 
insan bitki hayvan 
canlı cansız tüm “mahlûkat” 
at at 
çöp kutusuna at 
en iyisi gel sen tak bir kravat 
yarımsı yalanımsı alafranga-alaturka 
alacalanırken dünya 
güya 
bir sen misin 
sevgili 
tek mi tek teke tek 
çek çek 
vallahi bak bu “poz”um çok güzel 
yok yok 
poz moz 
olabildiğince yoz 
yarı yarıya yarı yaralı yarı boyalı 
sanal-mekanik aynalarda boy gösteren uygarlık 
ister alaca bulaca franga olsun 
isterse halis malis turka… 
hiç mi hiç fark etmez 
fark eden tek “olgu” 
hiç ama hiçbir şey olay oluş olgunun fark etmediği 
bilinç oylumlarında çürüyen çürüğe düşen 
gerçekliğin gerçekdışılığa dönüşmüş hali… 
bir güz ki 
mevsimlerin tüm şaşkınlığıyla iç içe geçerek birbirinin içinde eriyip gittiği 
hüzünle sevincin karkatmasına dönüştüğü 
yeşeren sararan solan canlanan 
bir o denli de anılara dalan 
bir hava ki 
hava civalaşıyor insanla ilgili insana dair 
ne var ne yoksa 
yaşam nasıl da cilveleniyor mahir mi mahir 
gerçekten de sevgili mahir 
evirip çevirebiliyor musun 
içinden geleni dışına 
dışından geleni içine 
kaydırabiliyor oynatabiliyor musun taş... 
................
Kayıt Tarihi : 6.2.2009 22:02:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 


Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!