Hiçbir şey değişmedi senden sonra. Farklı şeyler denedim, farklı yerler, farklı insanlar, farklı şehirler ve farklı sokaklar.. Ama olmadı, değişmedi hiçbir şey..
Nereye varmak istesem, bu kez insanlara değil, kuşlara sordum. Özgürlüğün simgesiydi onlar, bilirsin. Önüme katıp yürüdüm hep uzaklara. Karanlık bastığı vakit, hep aynı yerde buldum kendimi, darmadağın bir oda ve tam da o kırmızı koltukta. Gece yarıları benimdi artık, oturarak uyuya kalıyordum, başım yastığa değmez olmuştu. Ağlayarak uyanıyordum; gece yaralarında..
Bir ateş yanıyordu gönlümün orta yerinde, duman kaplamıştı her yanımı. Üşüyordum, yalnızlık tam da damarlarımdan tutmuştu beni. Duvarlar soğuktu ve üzerime düşüyordu sanki tavan..
Bahtımın karası çarpmıştı yüzüme yokluğunu. Saat ilerledikçe gün aymıyordu. Tam aksine, kararıyordu her şey..
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda