Şu sevgimi anlatmaya sana ben
Bulamadım güzel sözler sen gibi
Beni sevdan alev alev yakıyor
Söndürmeye sular yetmez sel gibi
Benden uzak durdukça can yanıyor
Ne gözlerim gülmeyi
Ne dudağım nameyi
İstemez oldu artık
Sevgilim sen gideli
Sen gideli üzgünüm
Daha yeni girmiştim onbeşime
Bir gün sokakta oynarken abim gelip tuttu kolumdan
Hadi dedi düş bakalım peşime
Nereye? dedim söylemediler
Bilmediğim bir köyde, yabancı bir eve
Davulla, zurnayla yolcu ettiler
An gelir unuturum seni, durur zaman
Ne sen, ne de başka bir şey gelmez aklıma
Taş kesilir elim kolum
Duygusuz, ruhsuz bir heykel olurum
Dönemem sağa sola
Doğu, batı, kuzey, güney sen olursun
Hazan mevsimindeyiz birtanem yıl 2008
Günlerden ilk tanıştığımız gün, aylardan Kasım
Tam on yıl on yıl geçti ve sen hala aklımdasın
Hazan mevsimine,hüzün mevsimi diyorlar
Ayrılık, mutsuzluk taşırmış insanlara
Oysa, oysa bana seni getirmişti hazan
Şimdi yeni bir yılsın eskirsin sende elbet
Giden yılın yerini doldurursun bir müddet
Adın yazıldı çoktan kartondan kağıtlara
Günlerin yaprak yaprak dizildi tam ortaya
Daha kendin gelmeden yayıldın dörtbir yana
Sevme desen de seni hep seveceğim
Sürgün et kalbine gizleneceğim
Sevdan ölüm olsa isteyeceğim
Cennetim olsun o yeşil gözlerin
Nasıl bırakırım seni ellere
Kırmızı bir örtü serdim masaya
En sevdiğin renk diye
İki kadeh koydum ortaya
Biri senin biri benim diye
Kırmızı şarabı da seviyorsun
Biliyorum
Geceler saçlarına, yıldızlar gözlerine saklandı
Bu gönül senelerce hasretine katlandı
Gökteki yıldızlar hep bizim için yalvardı
Artık kavuşmamıza birkaç dakika kaldı
Aşkımızın gülleri gözyaşımla beslendi
Batan güneşin o mor ışığında
Denize düşen kor yakamozunda
Belki bir şiirin son satırında
Yeniden can bulur biten aşkımız
Gökyüzünün beyaz bulutlarında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!