kaybettim ben eşimi artık bulamıyorum
unutulur mu o gözler unutamıyorum
ben seni anlatmaktan yazmaktan vazgeçmedim
senden başka kimseyi sevmedim sevemedim
ellerim ince belinden ah keşke saraydı
Gözlerim tarihine baktıkça kamaşıyor
İstanbul ihtişamın cihanı büyülüyor
O nesilden bu nesile sen sayıklanıyor
Ey İstanbul gönül yârdan çok seni soluyor
Medeniyet köprüsü Avrupadan Asyaya
Bir eylül ayında,
Dünyama bir ay doğdu
Gönül bahçemde zamanla kırmızı güller açar oldu
Bu gönül zamanla, zamana küser oldu
Yollar uzak
Hava kararınca yalnızlık çöker
İhtiraslı düşlerime çiğ düşer
Artık çare olmuyor yeşil gözler
Aşkı sinsi kara bulut gölgeler
Gönül şehrimin ışıkları söndü
Çektiğim acı büsbütün ızdırap
Sevilmemişsin gönül sevdan harap
Nazlı yarinde gördüğün bir serap
Canımın canı yaktı beni gitti
Ümidim gözlerinde ki ışıktı
seni yazdım gönül sayfama
henüz kapamadım kapamamda
bir çiçek açtı benim dünyamda
henüz solmadı solmayacakta
seni seven seni isteyen
Ay'ın dolunay olduğu gece
Yalan aşkının buğusu çöktü
Bu güzel gönlümün penceresine
Bir ah çektim bir de sitem
Gözyaşı dökmekten
Aşkı yaşamaya vakit kalmadı
Açması için dualar ettiğim çiçek açmadı
Ellerim incecik belinden saramadı
Nice tabibler şu halime çare bulamadı
Hatırlar mısın..
Seninle martıları seyrettiğimiz o günü
O gün gözlerin bir başka parlıyordu
Bir başka oluyordun gözlerimde
Gözlerimin esiriydin
Sakın sakın bakma gözlerime
Yarim artık kendini göremezsin
Gelme gelme istemem kalbime




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!