bu gün bisküviler yoldaşlık etti bana
ha unuttum birde çay vardı yanında
bir tek oydu buz gibi havada içimi ısıtan
üzerinde hayalin buharı ise sen kokan
doyamadığım hayalin heran gözümde
bir dua oldu ismin düşmez dilimde
sana vermek istediğim çiçekler elimde
kurudu solduda sen gelmedin kanki
düşümde gördüm dün gece seni
Nasılda geçiverdiniz ey! Güzel yıllarım
Daha kırk yıl öncenizi dün gibi hatırlarım
Kesildi iştahım yarı da kaldı kahvaltım
Geçer misiniz acaba 60 ‘tan 70 ‘e hemencecik
Bunca yükü yüklemişsiniz sırtıma
ufka dalarken yaşlı gözlerim
içimi apansız bir korku sarıyor
aklıma geldikçe veda sözlerin
dönmeyeceksin diye ödüm kopuyor
sessiz bir limanım artık şimdi
Sıra sıra dizilir önünde dağlar
Yemyeşil ovalar kırlar bayırlar
Taze çörekler börekler çaylar
Bir başka olur yazın bizim oralar
Sevgi nehrinden içer suyunu insanlar
Dün akşam yine boş kaldı kadehler
Aradı yine gözlerim seni her yerde
Bitmedi gece boyunca sıralı nöbetler
Aradı yine gözlerim seni her yerde
Biri boşaldı öbürünü diktim şişenin
Ben isli bacadan çıkan zehirli duman
Ben sisli havada bir başına gezen adam
Ben karanlık gecelerin verdiği elem
Ben yargıcın infazda kırdığı son kalemim
Sen rüyalarda görülen en güzel peri
biliyorsa er kişi söylesin sözü
açılsın insanın gönlü ve gözü
bilmiyorsa eğer konuşanı dinlesin
sorsun soruştursun doğruyu öğrensin
konuşuyorsa kişi birinin ardından
Yürüdüm yıllarca hiç ardıma bakmadan
Dökülen umutların haddi hesabı olmadı
Ucundan tutup bir kibrit bile çakmadan
Yaktığım hatıraların haddi hesabı olmadı
Bitmeyen çileler gölgem oldu her zaman
istanbul ağladı bu gece
döküldü ismin bulut ve dudaklarımdan hece hece
istanbul ağladı bu gece
etti dünya alem bu aşkın önünde secde
biz ağladık bu gece
istanbul,bulutlar ve ben
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!