Umutsuzluğun gizli zehri,aklı esir almışsa
Damarlarda dolaşan çaresizlik,bütün bedene yayılmışsa
Vurgun yemiş hayaller,gözyaşıyla yıkandıysa
Ölüme hazır,beklemekte aciz yürek...
bir gün batımı zamanı..
güneşin son demleri
güneş suskun..
rüzgar suskun..
gök suskun..
garip bir sessizlik..
'Bir ses beklemek..
Soluk beklemek..
suskunluğun en acımasız olduğu zamanlardayım..
Hiç bu kadar uzun susmamıştım..
Hiç bu kadar uzun gitmedim bilmediğim yerlere..'
bahçem yorgun
bahçem kırgın
bahçem sessiz...
bir başka kasım bu
bu sonbahar başka
gün batmakta
rüzgar çıldırmakta
biraz yeşil biraz kızıl
dökülen yapraklar mı?
yoksa parçaları uçuşan umutlarım mı?
üşüyen,vakitsiz süzülen kırlangıçlar mı?
yoksa çırpınan hayallerim mi?
bu hışırtı,bu ses rüzgarın değilde
sahipsiz sevginin kimsesizliğine ağlayışımı?
bir dokunuşun sesi belkide
bir uyanışın..
belki yabancı bir nefesin sesi..
umut nefesi belkide içime üflenen..
nerden geldiğini bilmediğim
bir tebessümün karanlık yüzü kimbilir...
şimdi bahçem kararıyor
yıldızlarımı bekliyorum
ansızın bir yağmur bastırır belki..
belki zamansız bir güneş doğar
biraz gökkuşağı olurum kimbilir...
biraz yeşil biraz kızıl...
(gecenin ortasında istenecek şey mi bunlar?
benimkide şiir işte)
..
kırık dökük yalnızlığın ortasında,
gecenin içine sessizce düşen yağmurun ağlayışı duyuluyor derinden....
gözünü kapatmış yıldızların,sisler arkasındaki çığlıkları duyuluyor....
susmaktan yorulmuş rüzgarın uğultusu her tarafta....
ve bir gece daha sona eriyor... ve bir mevsim daha
geçmişin rüzgarına kapılıyor....
herşey; hüzün kokan bir gecenin,
bir hayalin kırıklığını gözlerimde parçalarken başladı.
bir susayışın
bir bunalışın
bir arayışın
bir boşluğun derinlerinde dolaşırken başladı.
tehlikesini anlamadan daldım bilmediğim sulara..
bir gün; içine çekebileceğini düşünmeden
sessizce sarışını hissetmeden
bilemedim
baktığım heryerde gördüğümün
yabancı bir hayal olacağını
böylesi bir çaresizliğe gömüleceğimi
bilemedim
Bilseydim
dönmez miyim
o hüzün kokan geceye...
mutluluğu paylaştığım yalnızlığa
şimdi herşey başladığı yerde
hüzün kokan bir yerde
yabancı bir tebessüm konmuştu bir zaman yüzüme
oda çoktandır yok hiç bir yerde
sustu...
hersey sustu...
bir yaralanışın acı çığlığı kaldı geride...
karanlık gece suskun... puslu ay suskun...
kenara çekilmiş rüzgar...
düşlerin masum yüzü sessiz hıçkırıklarda...
YaÄŸmur kokulu bir gece,
SessizliÄŸin sesi saklanıyor gecenin içinde.
Bir gidişin,bir vedanın,bir yok oluşun sesi.
Bir mevsim daha gömülüyor zamanın içine,
Geride aÄŸlayan yaÄŸmur ve yaşlı yapraklar.
kimi sarı kimisi kırmızı...
siyaha boyalı düşlerimin içinde,her nefeste
biraz daha hüzün çekiyorum içime.
YaÄŸmurun kokusu hiç sızlatmamıştı daha önce böylesine,
Rüzgar böylesine uçurmamıştı hiç kanatsız umutlarımı..
Düşüyorum kendi ellerimden.
Dökülüyorum tane tane
tutamıyorum...
Damla damla eriyorum.
Bitip,tükenip yine,yeniden başlıyorum...
kimsesiz kalabalıklar içinde.
ölüp tekrar diriliyorum...
Herşeye raÄŸmen
Sonbahar gibi...
Düğümlü söyleyişler bitmeli...
susmalı hüzünler bitmeli...
acısı dibe çökmüş aşklardan,
perdeli sevgilerden geçilmeli..
gidilmesi zor yerlere...
rüzgarın tanelerini önüne döküp gitmeli...
Gitmelimi uzaklara..
yoksa içindeki uzaklardan gerimi dönmeli..
Ağlamalımı geçmişe..
yoksa gözyaşlarına durmu demeli..
isyan bayrağımı çekmeli..
yoksa şükredip secdeyemi gitmeli..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!