Sonbahar ayımın sen çiçeğisin,
Gönlümde aşkın sen meleğisin,
Benim sevip sevilme dileğimsin,
Gönlümde aşkın sen meleğisin.
..
Bir Güneşim olursa gece gündüz doğacak
Onunla hayallerim sonbahar olmayacak
Tıpkı ilk bahar gibi çiçekleri açacak
Gönlümdeki sevdası ebedi yaşayacak
..
Sonbahar da düşen son yaprağım olsanda.
Koca bir kışı seni büyütmek için yaşarım.
Gonca olursun yeniden dallarımda.
Her sabah seni güneşe sunarım.
..
Adım Sonbahar, soyadım Eylül,
Bülbüller hasta, yasta şimdi gül,
Ben garip mecnun, olmuşum Behlül,
Yanmışım oldum, gül dbinde kül.
..
Sonbahar son durağım, mevsimlerden son anım,
Gözlerimin önünden, geçmek te her bir anım,
Siz yanımda yoksanız, yanmaz mı benim canım,
Gözlerimin önünden, geçmekte her bir anım.
..
Güneşin doğumunda yoktun. Yağmurlar ılgıt ılgıt yağarken sokaklara, parmaklarım ıslanırken sen yoktun ellerimde. Şiirlerimin duygusu sendin; fakat ezberimde yoktun. Acıların vardı, mutluluğun yoktu. Mum ışığı, şarap, masa örtüsünün dantelleri vardı. Sarhoşluğumda sen yoktun. Nemdin duvarlarımda, yıkıntılarımda ise yoktun. Gümüş tepsilerde, altın varaklarda senin güzelliği vardı; fakat muhabbetin yoktu. Aşkın bir bıçak keskinliğinde yanımdayken, damarlarımda sen yoktun. Ruhum gibi beni terk ettin ey sevgili. Oysa ilacım sensin dedim seni hap niyetine içtim. Nerden bilecektim ki aslında intiharımın altına senin ismini yazdığımı. Senin yanına yürek bavuluma en şık duylarımı alıp gelirken, nerden bilecektim beni çırılçıplak ve üşüyen bir yürekle ortada bırakacağını. Seni çiçekler dolusu bir ağaç gibi severken, nerden bilecektim köküme kibrit suyu döktüğünü. Seni sevdim, tıpkı ölümü seven bir militan gibi. Nerden bilecektim senin gülüşünle, çiçeklerle, saçlarınla, gözlerinle işbirliği yapıp aşkın daracağına göndermek istediğini beni. Sorma bana nasılsın diye şimdi. Seni kalbimde saklarken, bunu başkaları değil en iyisi sen bilmeliydin. Dün gece yüreğim acırken, sen uyudun mu yoksa? Seni bu kadar severken, senin için saçlarımı yolarken, senin kuş tüyü yastıklarından sıcak memleketlere bir kuş gibi uçup gideceğini ve bir başka omza konacağını ve ne rüyalarında ne de hayallerinde bana yer vermeyeceğini nerden bilecektim.Ey sevgili dünyamın en karanlık anında bile dopdulu seni yaşıyordum. Dolunay gibi beynimin içinde parlıyordun. Bir insan hiç güneş görmüyorsa, mum ışığını güneş sanırdı. Seni gördüğümden beni güneş bir kibrit alevi, ay mum ışığı gibi olmuştu. Senin yanında zanlar ve sanmalar içinde yaşamıyordum. Senin yanında kendim olmanın mutluluğunu, yanında olmanın huzurunu yaşıyordum. Yaşamlar içinde yaşamlar yaşıyordum, üstelik yine de gençlik heyecanımı yanında hiç yitirmiyordum. Nerden bilecektim beni bir kalemde silip atacağını. Nerden bilecektim her renkte sonbahar yaprakları gibi yollarına düşerken, beni ezip bir başkasına gideceğini.
..
Ayrılık ateşiyle, yüreğim yanıyor bak,
Hiç aklıma gelmezdi, senden uzakta kalmak,
Bu sonbahar rüzgarı, dalda sarardı yaprak,
Hiç aklıma gelmezdi, senden uzakta kalmak.
..
Kaç Gecedir Yıldızlara Eşlik Ediyor Göz Yaşlarım.... Yıldızlar Kadar Uzaksın Şu Gönlüme. Gönlüm Şimdi Uzayan Yollarda Karanlıklar İçinde. Kurumuş Dereler Gibi Hayellerim. Sonu Gelmeyecek Biliyorum Bu Hüzünlü Şiirlerimin Mısraları. Bırak Hasretin Bende Kalsın. Ben Kavrulayım Yokluğunda. Ben Acıları Yaşayayım Acı Dolu Kalbimde. Biliyorum Duymuyorsun Feryadımı. Ama Bir Gün Baharımda Açacak Olursan Şayet Ben Çoktan Sonbahar Yapraklarına Karışmış Olacağım.
& Arif Arifoğulları
..
Mevsimden sonbahar, ay-dan Ekim-im,
Demem o ki ömrüm kadar varımsın...
Vallahi her zaman kıskançken kanlım,
Yazarken ilhamım, tek efkârımsın...
..
Her mevsimin adı varmış,
İlkbahar, yaz, sonbahar, kış.
Her şeyin bir sonu varmış,
Benim sonum kış değil yaz!
..
Göğün surat asmasına rüzgârdan şımarıkça şarkılar...
Ve şâir alır sözü; hüzün adın diye şımarma sonbâhâr!
Açarsam yüreğimi, âşikâr olursa bütün hicrânlar,
Kapatamaz işte o yaralarımı, döktüğün tüm yapraklar...
..
Düşlerimle emzirirdim geceyi ve içinde yaşadığım bu ufak şehri.
Anlatılacak şey değil, sende haklısın.
Özledim de diyemem ki yaprakların solduğu bu sonbahar vakti.
..
her nefes içimde sana dönüşür..
illegal savaşlar da herşey senden taraf..
hırçın bir kedi gibi tırmalar durursun..
saçların içine sonbahar sakladığımı umursamadan..
..
Sonbaharda yaprakların dökülmesinden bile hüzünlenen insan hayat ağacının yaprakları dökülürken de hüzünlenir.Ama sadece hüzünlenmek çözüm değildir.
Sonbahar da bitecektir mutlaka.Fakat sonbaharda yağan bir yağmurla gökkuşağı oluşabilir.Önemli olan gökkuşağını görmek ve başkalarına da göstermektir.İşte ozaman sonbaharda bir diriliş gerçekleşir.Bu hüzünlü mevsimde bir mutluluk belirtisi oluşur.
Eğer insan sonbaharda gazel olup toprağa karışan yapraklar gibi unutulmak istemiyorsa sonbahardan sonra da yeşil kalmalıdır.Güzün etkisiyle sararabilir ama yapraklarını asla dökmemielidir.Bu da ancak gölgesinde ne kadar insanı serinlettiğine ve serinletiyor olmasına bağlıdır.
..
Gönlüme ateş düştü, yüreğimde yangın var
Ne tabipten ne yardan, bu derde bir derman var
Solmadan güller gibi, gelse ömre sonbahar
Ben hazırım Yarabbim mekanına mihman var...
..
Sanal sonsuzluklarmıydı böyle uçup gittiğimiz
Bu güzel sevgiler, dostluklar demek yalanmıydılar?
Geç anladım, gelince sonbahar mevsimi
Sahteymiş bu güller, degilse solarmıydılar?
..
Bir bakmışsın aylardan sonbahar
Ve gemiler son yolcusunu da almış
Son bileti de ben almışım mutluluğa çeyrek kala
Son trende kalkmış Haydarpaşa garından
..
Bayram geliyor yine üstüme çöker bir hüzün
Ne zaman dalıp baksam uzaklara önümde hep yüzün
Sonbahar oldu bu mevsimde yaprakların dökün
Ben uzak bir yerde kaldım yine bu bayram
..
zaman sonbahar bulaşmışlığı
doyulmaz mektup yas karası günlerin sana inanmışlığı
suya yazılmış doymamazlık beklemek seni
..