Bir gün sabah sen geleceksin
Mevsim sonbahar
Yağmurlar yağdığında bu şehire
Yapraksız dallar arasında
Ellinde ilkbahardan kalmış karanfiller
Saçlarında kır kokuları
Gözlerinde baharın yeşilliği
..
Göçmen kuşlar göçer gider
Gülen çiçek solar gider
Kalanı boynunu büker
Sonbahar hüzünlü geçer!
Arı vızır vızır gezmez
Nerde bülbül ötmez?
..
Her Sonbahar, gelişinde,
Sen gelirsin aklıma.
Savrulan her yaprakta,
Kuruyan bütün dallarda.
Sevgiliyle el ele, dolaşmak,
Güneşin batışını seyretmek.
..
Her sonbahar gelişinde
Sen gelirsin aklıma,
Zeytin karası gözlerini düşünürüm?
Denedim seni unutmaya
Denedin seni hatırlamamaya?
Denedim olmadı,
Bir tanem, nur tanem olmadı..
..
Seni aradım
Sonbahar yapraklarını dökerken
Tarifi olmayan ızdırap ki
Hasret acısı kalbimi yakarken
Yine hafiften esiyor rüzgar
Yine yaprakları önüne kattı
..
Hatırlıyor musun seninle o ilk bakışmamızı
Günlerden Perşembe
Mevsim sonbahardı…
Ağaçlar dökerken yapraklarını
Sonbahar esintisiyle
Haykırmıştım sana aşkımı…
Bir sonbahar akşamıydı
..
Sonbahar rüzgarı esiyor içimde
Kırgın kalbim senin yüzünden
Günlerim geçmiyor seni düşünmeden
Her yerde evde bahçede denizde
Hep sen varsın içimde bedenimde
Şarkılarımdasın gözyaşımdasın
..
Masallara sigdirilanlar gercekte varsayilip yasaniliyor.Yalanlar uzerine yasanan sevgiler bas taci,bir tebessumle yeseren gónul bahceleri tarumar. Hem masum hem suskun gózlerde viran sehrin isiklari. Birgun sónecek bir avuc topragimla.Beklemek umutsuzca yarından sonrasını.Cesaret edememek cam kırıklarına.Acıtmasın ellerini benimkisi gibi.Çok geç kalmış baharın yağmurunda çöl sıcağını yaşamak...Yavaşlayan ritimleri yeniden duymak ya da duymamazlıktan gelmek...Aynı sonbahar da farklı bir rüzgar mı sanki.Bakıpta gördüğün mü? Sanmıyorum.Kelebek ömrü kadar yaşananlar.ilkbaharı yaşamak düşte balonlarla uçmak gibi.Hayellerse çok masum bekliyor kuytuda.Kim bilir bir gün belki...Sessiz çığlığında darmadağın sözcüklerle birikiyorum yudum yudum acılara.
..
Gitmek zorundayım, beni affet bu sonbahar...
Hüznüm, kasîdelerle tesellî edilmiyor!
Mevsim, sükûta râm. Konuşan, yalnız inkisâr;
Bir sonbahar ki, gözleri dolmuş, gidilmiyor...
Şâir sedâsı köhne semâverde can verir.
Kar, şarkı söylemekte hafiften kırık cama...
..
Sonbahar seli gibiydin
Seline kapıldım
Öylesine sürüklendim ki
Senden bile uzaklara gittim...
Sonbahar yeli gibiydin
Bir hışımla estin
..
Bir sonbahar gecesi Çiğ düşüyor düşlerimin üzerine.
Üşüyorum düşümde bile iliklerime kadar..
Düş kurmak yasak sonbaharda diyor bir ses ta ötelerden...
Bu mevsim hazan diyor,
Bu mevsim ayrılık diyor...
Bu mevsimde umutlar topragın altına gömülür,
Ruhlar yasa bürünüp inzivaya çekilir...
..
Edepsiz bu sonbahar yüzümüzü kızartıyor
Dışımız tir tir titriyor, alışkanlıklarımız terli
Sevgilim bu seninle ilk Eylül’ümüz fark et
Hadi kalk müşterek bir uçurtma hazırlayalım
Kuyruğu saçlarından, Bim poşetinden gövdesi
Evlerin içindekiler sevinçle dışarı çıksın
Peşimizden koşsun çocuklar ve sokak köpekleri
..
Sonbahar geri geldi, sarartıp yoncasını,
Döktü senin gönlünün, en renkli goncasını.
Bu mevsim ki yaralayıp, kanatacak kalbini,
Kimseler bilmeyecek, bu perişan halini…
Duymayacak hiç kimse, sevda şarkılarını,
Kahredip de susarken …senin intizarını.
..
Sonbahar geldiğinde bir hazan çöker yüreğime
Ben seni bir sonbahar günü bulmuş
Yine bir sonbaharda kaybetmiştim
Her sonbahar geldiğinde
Bütün yapraklarım dökülür
Dökülen her yaprak yüreğimin
Bir parçasınıda alıp götürür.
..
Sonbahar Akşamları
Çekildi Gün Ufuktan, Gökte Ay Yükseliyor
Bağrım Elemle Çarpan Kalbime Dar Geliyor.
Ne Utangaç Bir Dilber, Ne Açık Saçık Bir Kız
Hayalî Gözlerimde Tütsün İstemem, Yalnız;
..
Gidişinin sonrasında,herşeye sinmiş olan bir sensizliğin kıyısındayım.. uzaklığını,bir an mesafesinde, en deli kırbaç gibi işleyişini yaşıyorum; vakitsiz bir kış bakireliğine zorlanmış ilk bahar gebeliğindeki gönlümde.. doğurganlığını yaşamamış bir yaz sonrasında; bir sonbahar yorgunluğunun hüznü ve kederidir içime işleyen.. Herşeyde,ete kemiğe bürünmüş bir eksiklik.. inanılmaz fazlalıkta bir bölünmüşlük.. sınırları sana kadar genişleyen bütünsel bir fazlalık..Ne yana baksam, işsiz güçsüz sözcükler arasında bir kalem sürçmesi yalnızlığında oluyorum..
..
Bazen kendi yalnızlığıma çekiliyorum. "Böyle iyiyim" diyorum. En sevdigim mevsimdir sonbahar, soğuk havalarda içini ısıtmak için demlenir çayın. Avuçlarına alıp fincanı, dalarsın cam kenarında düşlere. Mesela küçük bir sahil kasabasında olmak isterdim, küçük bir kulübe de denizin o haşin dalgalarının rüzgârla dansına seyre dalardım, yürüyüşe çıkardım bir ormanın patika yolunda. Sararan yaprakların yağmurla savruluşu, doğanın ne hoş ahengidir, bir battaniye bir kitap ne güzeldir. Kendi yalnızlığında ki huzur, kalabalıklardan uzak, telaşsız, gürültüsüz, patırtısız; şehrin yorucu seslerinden kaçış sessiz ,sakin, dingin yaşamak. İnsanın kendisini şarjlaması gerek hayatın yoğun ritmine bir mola gibi...
..
Bir sonbahar gününde,düşen yapraklarla biz,
Savrulduk dörtbir yana yağan yağmurlarla biz.
Ne sen kaldın,ne dostlar,ne de o hatıralar,
Ayrıldık birer birer solan yapraklarla biz.
Solan her bir yaprakta bin hatıra kayboldu,
Düşen her bir damla da,biriktirdi sel oldu.
..
Tutup beni kaldır sebebim,
Ben sana düşkün kalanım.
Sonbahar yaprağınım.
Düşüp yerlerde kalanım.
Kaldır beni yerde kalırım,
Üzerime basarlar incinirim,
..
SON BAHAR
Gece aniden uykudan uyandım. Birden başucumdaki lambamı yakmaya çalışırken başımı etajere kanatırcasına çarptım. Canım çok acıdı. Sonra kalktım aynaya baktım. Başım kanamamıştı. Buzdolabına yöneldim gözlerimden akan boncuk boncuk yaşlarla. Bir kaç tane buz barçası indirdim buzluktan ve bir beze sarıp buzları başıma koydum.
Dışarıda karanlık yavaş yavaş yumuşuyordu. Gece güne dağılıyordu. Uzak ama tanıdık diyarlardan kuş sesleri geliyordu. Son bahardı artık. Yalnızlık zamanı. Hüzün kuşanmış sonbahar zamanıydı artık. Peki, benim bu mevsime bu kadar sıkı sıkı tutunmam nedendi
Nedendi şafağın bu vakti kendimi bu kadar son bahar hissetmem. Gözlerimden akan yaşlarla, başımda eriyen buz damlacıklarının birleştiği yerde büyüyen yalnızlığım, avuçlarımın soğukluğu, kimsesizliğim, fersizliğim. Nedendi bu içi boşaltılmış bedene sahipliğim. Bu ruhu çekilmişliğim nedendi. Şafağın bu vakti başımın acısını bahane kılıp böyle kendi gözyaşlarımla boğulmam nedendi.
Ömrüme sunduğum bu yalnızlık ayinlerim nedendi.
..