Biz sonbahar çocuklarıydık;
Yüzümüzde mavi bir hüzün,
Ellerimizde sarmaşık umutlar
Aşktan kalma.
Parmaklarımızda nikotin sarısı
Gözlerimiz, gökkuşağından bakardı
Dünyaya…
Bulutlara isimler takıp
Peşlerinden koşardık.
Sağanak yağmurlardı bizi besleyen
En güzel mısralarımızı
Islak ıslak yazardık…
Mısralarımız vardı cebimizde taşıdığımız
Hani bazen de çıkarıp baktığımız
Siyah beyaz bir resim sevgiliden….
Doya doya, yüreklice
Mertçe basardı toprağa ayaklarımız.
Koyu lacivert gecelerde
Lavanta kokulu düşler bırakırdık
Geçtiğimiz sokaklara….
Rüzgârın şarkısına kulak kesilirdik sabahlara dek
*Acımasız olma, şimdi bu kadar
Dün gibi, dün gibi çekip gitme
Bırakta sarılayım ayaklarına
Kum gibi kum gibi ezip geçme*
Çalan şarkılarla ıslanırdı yüzümüz
Tenimize bulaşırdı yârin kokusu
Bir bahar tazeliğinde yaşardık günü
Sarmazdı bizi hiç ölüm korkusu…
Biz sonbahar çocuklarıydık
Bir caminin taş avlusu serinliğinde
Yaşadık ayrılıkları.
Can dedik mi can bildik insanları
Hatta sevda yüzünden ölmekte ayıp değil deyip
Ölümüne sevdalandık.
Sevdalarla yandık bir ömür,
Diyorum ya;
Yüzümüzdeki mavi hüzün bundandır.
Akşamın karasını
Yârin yarasını hiç kapatmadık
Bu yüzden hep aşklaydık…
Bu yüzden hep aşklara aşina…
Yorgun bir gönülden kopup gelen
Sayısız iç çekiş varsay yazdıklarımı.
Farz et ki; sabahlara el açtı tüm şiirler
Mavilere boyandı tüm düşler
Sadece düşlerde kaldı
Bu şiirdekiler…
''Biz; sonbahar çocuklarıydık,
Hepimiz farklı şehirlere yol aldık…
Yaşadık, yaşlandık
Yine rüzgârın keskin ıslığı
Kanattı yaprağını dalların
Ama biz; hep o asi çocuklardık…
Bir gün bile dönmedik yüzümüzü
Bir gün olsun el sıkmadık
Kıtlık kıran ayrılığa.
Biz sonbahar çocuklarıydık
Öptük alnından rüzgârın doyasıya...
Kayıt Tarihi : 11.12.2009 15:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Aşktan kalma.
Parmaklarımızda nikotin sarısı
Gözlerimiz, gökkuşağından bakardı
Dünyaya… '
'Sağanak yağmurlardı bizi besleyen
En güzel mısralarımızı
Islak ıslak yazardık…'
'Mısralarımız vardı cebimizde taşıdığımız
Hani bazen de çıkarıp baktığımız
Siyah beyaz bir resim sevgiliden….
Doya doya, yüreklice
Mertçe basardı toprağa ayaklarımız.
'Biz sonbahar çocuklarıydık
Öptük alnından rüzgârın doyasıya... '
Bahar Hanım,
Şiirin tamamını,yorum kutusuna doldurmayı sevmem ve yapmam.
Ancak o kadar özgün ve o kadar güzel söyleyişler var ki şiirinizde,vurdular yüreğimi,
burada tekrarlamadan gidemedim...
Bu kadar güzel bir şiiri okumak imkânı verdiğiniz için teşekkür ederim.
Şiirinize şiir olarak,şairine de şair olarak gönlümden bir tam puanım ve saygılarım var efendim,
Ünal Beşkese
bir ruh bir beden
zamansız emekledi
adı:hayat
bir soluk bir adım
ve bir dilim ekmekle
yaşanır aslanlar ağızlar içinde.
içinde kan gözlerinde yaş pıhtılaşır
alnında ter burunda sümük
küflenir dudak küflenir diş küflenir düş
küf yer büyür çocuk
yürür hayata
hayat hileli çileli çaresiz
amansız arsız güneşler büyür
tepesinde rüzgârlar
bükülür kalır omuzlarda o çocuk
o dev koyun
sevgiye aç
tıfıl boyun sevgisiz
tarla bağ topraktır
bir kazma bir kürek
payına düşen tek oyun
bir yaz bir kış
on iki ölmüş çocuk kendisiz büyümüş
hırka yok ayak yalın
sefalet içinde sefalete gebe çocuk
yazıldığı mektebe
yaşam çantası ağır
yaşam önlüğü kalın
deftersiz kalemsiz sessiz yürümüş
zamansız çalmış hayat zili
biri on beş biri on altı
duvaksız halaysız kınasız
“halay başı kim çeker
bir edasız yar çeker”
kimsede suç aramayın
çilesi kaderde olan çeker
elde var bir
avuçta yok
gerisini
gün çeker tesbih tesbih
günler ah çeker...
günler günsüzlüğünü gülsüzlüğünü çeker...
... ... ...
abdulrızak kılıç
suskun sevda
Hepimiz farklı şehirlere yol aldık…
Yaşadık, yaşlandık
Yine rüzgârın keskin ıslığı
Kanattı yaprağını dalların
Ama biz; hep o asi çocuklardık…
Bir gün bile dönmedik yüzümüzü
Bir gün olsun el sıkmadık
Kıtlık kıran ayrılığa.
Biz sonbahar çocuklarıydık
Öptük alnından rüzgârın doyasıya...
Sevgili şair arkadaşım ;İ duygulu ,hüzünlü ve buruk bir şiir okudum ve gerçekten mükemmeldi başarılarınızın devamını dilerim.
TÜM YORUMLAR (13)